Logo

2. Hukuk Dairesi2022/3810 E. 2022/9235 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına rağmen taşınmazın değerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve bozma sonrası ıslah yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtildiği şekilde, mal rejiminin sona erdiği tarihteki mevcut durumuna göre değerinin tespit edilmemesi ve davalı-davacı erkek lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden ıslah talebinin kabul edilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Kadının açtığı asıl davaya yönelik tarafların temyiz itirazlarının incelemesinde;

a-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.

b-Tarafların 2274 ada 236 parsel sayılı taşınmazın değerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;

Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 23.908,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiş, karar, davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir. 8. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2016 tarihli ilamı ile 2274 ada 236 parsel sayılı taşınmaz yönünden "mal rejimi sona erdiği tarihteki mevcut durumu itibariyle meskenin değeri tespit edilmeden, mal rejimi sona erdikten sonra kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden inşa edilen ... binadaki meskenin değerinin esas alınmasının hatalı olduğu" belirtilerek karar bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen ikinci kararda ise, taşınmazın belirlenen ... değerine göre davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 30.558,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı-davalı kadın ve davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

... olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, uyma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da ... bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli müktesep hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır.

Ne var ki; mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında ‘taşınmazın mal rejimi son erdiği tarihteki mevcut durumuna göre dava tarihi itibariyle değeri belirlenerek alacağın hesaplanması gerektiği’ belirtilerek bozma yapıldığı, mahkemece, bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda ‘60 m2 ... yapılan meskenin’ değerine göre alacağın belirlendiği, bozma sonrasında alınan bilirkişi raporlarında ise yine taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsa üzerine ... inşa edilen meskenin niteliği (durumu) dikkate alınarak ve yıkılan taşınmazın büyüklüğüne (m2) göre taşınmazın dava tarihindeki değeri belirlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, bozma ilamında belirtildiği şekilde, taraflarca sunulan yıkılan binaya yönelik fotoğraflar da göz önünde bulundurularak taşınmazın (yıkılan yapının) mal rejiminin sona erdiği tarihteki mevcut durumuna (niteliği, seviyesi, yaşı, büyüklüğü) göre dava tarihi itibariyle değeri belirlenerek alacağın hesaplanması ve usuli kazanılmış haklar da göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

c. Davalı-davacı erkeğin ıslaha yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Islah kurumu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 176’ncı ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Islah, davacı veya davalının, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağı kapsamındaki usul işlemlerini, karşı tarafın iznine ve hâkimin onayına bağlı olmaksızın belli kurallar çerçevesinde bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmesini sağlayan bir usul hukuku kurumudur.

Islahın zamanı ve şekli, HMK'nin 177. maddesinde düzenlenmiştir. HMK'nin 177/1. maddesinde "Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir." hükmü yer almakta olup, Yargıtay'ın 04.02.1948 tarihli ve 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı, yine 06.05.2016 tarihli ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları gereği uygulama bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ve bozma sonrası ıslah taleplerinin reddi gerektiği şeklinde gerçekleşmiştir.

Bununla birlikte HMK'nin 177. maddesinde yer ... ıslahın zamanı hususunda 22.7.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 18. maddesi ile açıklayıcı bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre; birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci fıkra olarak "Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz." hükmü getirilmiştir. Yapılan değişiklik ile kural olarak bozma ilamından sonra ilk derece mahkemesinde tahkikat ile ilgili bir işlem yapılması halinde iş bu tahkikat bitinceye kadar ıslah yapılması mümkün hale getirilirken iş bu kuralın istinası ise yapılacak ıslah ile bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağıdır.

Değişiklik ile kural olarak bozma sonrası ıslah mümkün hale gelirken bu kuralın istinası olan ıslah ile bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağından ne anlaşılması gerektiğidir. Bozma ilamına uymakla taraflar lehine usuli kazanılmış haklar oluşmakta olup bu hakları ortadan kaldıracak şekilde ıslah yapılması mümkün olmayacaktır.

Somut olayda, bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 23.908,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiş, karar, davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir. 8. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2016 tarihli ilamı ile 2274 ada 236 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı-davacı erkek lehine bozma yapılmıştır. O halde, kural olarak davacının bozmadan sonra ıslah yapması mümkün ise de davalı-davacı erkek lehine alacak miktarı yönünden oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

2-Erkeğin açtığı birleşen davaya yönelik tarafların temyiz itirazlarının incelemesine gelince;

Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1/b. ve 1/c. bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1/a ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14.11.2022 (Pzt)