Logo

2. Hukuk Dairesi2022/4413 E. 2023/3324 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz için davacı kadının katılma alacağı talebinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduğu, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinildiği ve davacı kadının yasal olarak katılma alacağına hak kazandığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/610 E., 2022/482 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/893 E., 2021/615 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde alınan ev ve içerisindeki eşyaların tamamının müvekkilinin bireysel çalışması sonucu elde ettiği gelirlerle alındığını, davalının hiçbir katkısının olmadığını belirterek dava konusu evin tamamının müvekkili adına tescili ile müvekkiline düğünde takılan ziynet ve kıymetli eşyaların iadesini talep etmiş, 12.10.2020 tarihli dilekçe ile de, asıl amaçlarının mal rejiminin tasfiyesi olduğunu, müvekkilinin elindeki tüm altınların müşterek evin alımı için bozdurulduğunu, işbu davada tapu iptal tescil ve altın alacağı talebinin söz konusu olmadığını, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.

2. Davacı kadın vekili 31.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 137.500,00 TL'ye yükselterek, katılma alacağının yasal faizi ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tapu iptal tescil talebi yönünden görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, dava konusu taşınmazın müvekkilinin birikimleri ve çalışmaları neticesinde satın alındığını, davacının hiçbir katkısının olmadığını, ziynet eşyaları yönünden de talebinin net olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne, 137.500,00 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, dava konusu taşınmazda davacının hiçbir katkısının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi kararında dava konusu taşınmazın 01.09.2008 tarihinde alındığı, taraflara 1/2 hisseli olarak tescil edildiği belirtilmiş ise de, taşınmazın tam hisse olarak davalı adına tescil edildiği, kaldı ki eğer 1/2 hisse olarak taraflar arasında tescil edilmiş olsaydı davacının evlilik birliği içinde fiilen bu şekilde taksim edilen ve tapuya kaydedilen taşınmaz yönünden tasfiye alacağının söz konusu olmayacağı, mahkemenin bu konudaki gerekçesinin hatalı olduğu, vakıaları ileri sürmenin taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapma görevinin hakime ait olduğu, davacının dava ve 12.10.2020 tarihli dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın mal rejiminin tasfiyesi davası olduğu, davacının dava dilekçesinde talep ettiği ziynetlerle ilgili olarak 12.10.2020 tarihli dilekçede tüm altınların müşterek evin alımında bozdurulduğunun beyan edildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından bu yöndeki iddianın kabul edilmediği belirtilmek suretiyle davacı lehine değer artış payı alacağına hükmedilmediği, bu hususun davacı tarafça istinaf edilmeksizin kesinleştiği, tarafların 07.03.2006 tarihinde evlendikleri, dava konusu taşınmazın 01.09.2008 tarihinde davalı adına edinildiği, edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduğu, davacının herhangi bir somut katkısı olmasa dahi yasa gereği tasfiye alacağına hak kazanacağı, bu nedenle davacı lehine tasfiye alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, her ne kadar davalı 29.11.2021 tarihli dilekçesinde dava konusu taşınmaza bir takım masraflar yaptığını ve bunun taşınmazın değeri belirlenirken dikkate alınmadığını beyan etmiş ise de, dava konusu taşınmazın 05.04.2020 tarihinde keşif yapıldığı, davalının 29.11.2021 tarihli dilekçe ekindeki faturalar incelendiğinde fatura tarihlerinin keşif tarihinden sonrasına ait olduğu, dolayısıyla keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazda davalı tarafından yapılmış herhangi bir iyileştirmenin varlığından söz edilemeyeceği, bu nedenle sonuç itibariyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 176 ncı ve 177 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.