Logo

2. Hukuk Dairesi2022/4569 E. 2022/10095 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zina sebebiyle açılan boşanma davasında, altı aylık hak düşürücü sürenin dolup dolmadığı ve istinaf incelemesinin sınırları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin zina eylemini öğrendiği tarihten itibaren altı aylık hak düşürücü sürenin dolmadığı ve istinaf mahkemesinin, tarafların istinaf başvurularında ileri sürmedikleri hususlarda hüküm kuramayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, reddedilen Türk Medeni Kanunu'nun 161.maddesine dayalı davası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen davası, aleyhine hükmedilen manevî tazminat, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.12.2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacı-karşı davalı erkek tarafından, davalı karşı davacı kadının, başka bir erkek ile ilişki yaşadığı, bu şahıs ile aynı hanede kaldığı iddiası ile Türk Medeni Kanunu’nun 161 ve 166/1. maddeleri uyarınca boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, tarafların ortak çocuğu olan ... ve davalı-karşı davacı kadının komşusu ...’ın yeminli beyanları kapsamında, davalı karşı davacı kadının ilişkisi olduğu kişinin davalı-karşı davacı kadının evine gelip gittiği, gece yatılı olacak şekilde evinde kaldığı, aynı ... odasına kaldıkları hususları nazara alınarak Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi kapsamında zina olgusu sabit kabul edilerek, tarafların anılan Kanun’un 161. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hükmün davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı kadının 2016 yılı mayıs ayına kadar başka bir erkek ile ilişki yaşamak sureti ile zina eylemini gerçekleştirdiğinin sabit olduğu ne var ki eldeki davanın 6 aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığı bu nedenle Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca boşanma hükmü verilemeyeceği belirtilerek davacı-karşı davalı erkeğin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamı tarafların iddia ve savunmaları, özellikle ortak çocuk ... ve davalı-karşı davacı kadının yaşadığı haneye bitişik olarak yaşayan tanık ...’ın beyanları kül halinde değerlendirildiğinde; davalı-karşı davacı kadının ... bir süredir başka bir erkek ile ilişki yaşamak sureti ile zina eylemini gerçekleştirdiği, bu erkek ile aynı hanede birlikte yaşadığı, davacı-karşı davalı erkeğin ve tarafların ortak çocuklarının bu nedenle evden ayrıldıkları, davalı-karşı davacı kadının bu kişi ile birlikte yaşama eyleminin 2016 yılının sonuna dek devam ettiği sabittir. Şu halde davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasını açtığı 06.03.2017 tarihi itibari ile Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde düzenlenen 6 aylık hak düşürücü sürenin henüz dolmadığı, bu kapsamda davalı-karşı davacı

kadının zina eylemi nedeni ile Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.

2- Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının reddedilen davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.

b-Davacı-karşı davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu’nun 161 ve 166/1. maddeleri uyarınca, davalı-karşı davacı kadın tarafından münhasıran mezkur Kanun’un 166/1. maddesi uyarınca açılan karşılıklı boşanma davalarının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde davacı-karşı davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının davasının reddine karar verilmiş, davacı -karşı davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açtığı davaya ilişkin olumlu olumsuz karar verilmemiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından, davacı-karşı davalı erkeğin kabul edilen davası ve ferileri ile davalı-karşı davacı kadının reddedilen davası ve ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince, davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davacı-karşı davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesine dayalı davasının reddine, 166/1. maddesi uyarınca açtığı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Kanun’un 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, kamu düzenine aykırılık hali dışında, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı-karşı davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi kapsamında açmış olduğu davaya ilişkin taraflarca istinaf kanun yolu başvurusu bulunmadığı gözetilmeden, istinaf taleplerinin dışına çıkılarak davacı-karşı davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açtığı davaya ilişkin hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda 1 ve 2-b bendinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen boşamanın feri niteliğindeki taleplere ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün davalı-karşı davacı kadının reddedilen davası yönünden yukarıda 2-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin ...'dan alınarak ...'e verilmesine ve 8.400,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'ya verilmesine,

istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.07.12.2022 (Çrş.)