"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1787 E., 2022/270 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/386 E., 2021/168 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararı uyarınca İlk Derece Mahkemesi görevsizlik kararı vermiştir. Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde davalı ... ile vekili Av. Zafer... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...'in Üsküdar 3.Aile Mahkemesinin 2010/2014 Esas, 2010/308 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, anlaşmalı boşanma davasına esas olmak üzere taraflar arasında düzenlenen 01.04.2010 tarihli protokol gereğince davalı ... adına kayıtlı bulunan Kadıköy ilçesindeki taşınmazın davacıya devredilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalının taşınmazı 13.06.2014 tarihinde diğer davalı kardeşi Sinan'a muvazaalı olarak devrettiğini, taşınmazın mal kaçırma amaçlı olarak devredildiğini belirterek Kadıköy ilçesi Sahrayıcedit Mahallesinde bulunan 3156 ada 135 parsel 11 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazı 2004 yılında kendi birikimi ile satın aldığını ve aile konutu olarak kullandığını, o dönem şu anki eşi ... ile boşanma aşamasında olmaları nedeniyle babaları ...'un evi ablası Çiğdem üzerine satın almayı teklif etmesi ile satışın gerçekleştiğini, ablasına güvenerek evi onun üzerine yaptığını, davacı ile ablası Çiğdem'in ortak olup batırdıkları ... Denizcilik unvanlı şirketin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak boşandıklarını, hala birlikte yaşayan tarafların birlikte hareket ederek kendisini dolandırmaya çalıştıklarını, bu kişilerin taşınmazı 2008 yılında ... Denizcilik için kredi kullanmak amacıyla ipotek ettirdiklerini, 2014 yılında evin tapusunu istediğinde 160.000,00 TL karşılığında evi satabileceklerini söylediklerini, evini kurtarmak için ikinci defa bedel ödeyerek satın aldığını, satışı davacı ile diğer davalının ortak avukatları olan Emine ......'ın yaptığını, şahsın satıştan haberinin olduğunu, ancak ipoteği kaldırmadıklarını, taşınmaz üzerindeki ipoteği bankayla pazarlık yaparak düşürmek suretiyle evin satışını engellediğini, davacıyla diğer davalının kendisini dolandırmak amacıyla birlikte işlem yaptıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin (Asliye Hukuk Mahkemesi) 11.07.2017 tarih ve 2015/241 Esas, 2017/271 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın daha önce davalı ... tarafından satın alınmış olmasına rağmen o dönem eşi ile arasındaki sorunlar nedeni ile inançlı işlemle doğrudan kardeşi olan diğer davalı ... adına tapuya kaydedilmesinin sağlandığı, bu arada ... Denizcilik unvanlı şirketin ortakları olan davacı ve davalı ...'in bu şirketin borçları nedeniyle mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünde ise aslında diğer davalıya ait olan dava konusu taşınmazın davacıya verilmesinin kararlaştırıldığı, taşınmaz üzerinde bulunan ... Denizcilik'e ait ipotek bedelinin yine davalı ... tarafından ödenmiş olduğu, sonraki süreçte davalı ... ile davacı ... tarafından aynı tarihte Av. Emine G.A.'ya vekâlet verildiği, taşınmazın davalı ...'a devrinin de bu vekâletle yapılmış olduğu, bu nedenle davacının başından beri taşınmazın davalı ...'a ait olduğu ve Sinan'a devredildiği hususlarından haberdar olduğu, bu nedenle davalı ...'a yapılmış olan satışın gerçek bir satış olup muvazaalı olmasından söz edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 03.07.2019 tarih ve 2019/834 Esas, 2019/1144 Karar sayılı kararı ile; talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda (4721 sayılı Kanun) düzenlenen boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğu, dolayısıyla “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu, ayrı bir aile mahkemesi varsa çekişmenin aile mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönler incelenmeksizin kaldırılmasına, açıklanan hususlara riayet edilerek yargılama yapılması ve karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesi gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin (Asliye Hukuk Mahkemesi) 18.09.2019 tarih ve 2019/251 Esas, 2019/388 Karar sayılı kararı ile; davanın görev dava şartı eksikliği sebebiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının c bendi ve 115 ... maddesi gereğince reddine, mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkemeye başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin (Aile Mahkemesi) 24.02.2021 tarih ve 2020/386 Esas, 2021/168 Karar sayılı kararı ile; dava konusu talebin 4721 sayılı Kanun'da düzenlenen boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğu göz önünde tutulduğunda protokol hükmünün boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra davalı ... tarafından yerine getirilmeyerek davaya konu taşınmazı kardeşi Sinan'a devrettiği, hayatın olağan akışı karşısında davalı ...'in yakın akrabası olan kardeşinin protokol içeriğini bilmemesinin mümkün olamayacağı, ayrıca protokol maddelerinin bu suretle yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın davalı ... üzerindeki tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda hem müvekkilinden hem de diğer alacaklılarından mal kaçırmak adına muvazaalı boşanma davası açıp ardından kanuna karşı hile yaparak, kötü niyetle iş bu davanın açıldığını, davanın konusu itibariyle görevli mahkemenin aile mahkemeleri değil, asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davacı ve diğer davalının birlikte yaşamaya devam ettiklerini, davanın kabulü kararının ve gerekçesinin mevcut deliller karşısında hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil nedeniyle ilk olarak İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinde
görülen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesinin 03.07.2019 tarih, 2019/834 Esas, 2019/1144 Karar sayılı kararı ile dava konusu uyuşmazlığın ve istinaf isteminin boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden kaldırma kararı sonrası İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının 01/07/2020 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle eldeki dosyada verilen karara ilişkin 6100 sayılı Kanun''un 21 ... ve 22 nci maddesi koşulları oluşmadığından davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı tarafça dava konusu taşınmazın 13.06.2014 tarihinde 160.000,00 TL bedelle davalı ...'a satıldığı, daha önce taşınmazın Sinan tarafından satın alınmış olmasına rağmen eşiyle o dönem yaşadığı sorunlar nedeniyle diğer davalı ... adına tapuya kaydedildiği, davalı ...'in davacı eşiyle ... Denizcilik unvanlı şirketin ortağı olarak şirketin borçları nedeniyle mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünde de gerçekte davalı ...'a ait olan taşınmazın davacıya verilmesinin kararlaştırıldığı, taşınmaz üzerinde bulunan ... Denizciliğe ait ipotek bedelinin davalı ... tarafından ödenmiş olduğu, davalı ... ile davacı ... tarafından aynı tarihte Avukat Emine ......'a vekâlet verildiği, taşınmazın davalı ...'a devrinin de bu vekâlet ile yapılmış olduğu, bu nedenle davacının ve davalı eşinin başından beri taşınmazın Sinan'a ait olduğu ve Sinan'a yapılan satışın gerçek bir satış olup muvazaalı olmasından söz edilemeyeceği belirtilmiş ise de ; anlaşmalı şekilde boşanan tarafların dosyaya ibraz ettikleri 01.04.2010 tarihli protokol ve duruşmadaki beyanları da dikkate alınarak onaylanan protokolün 6 ncı maddesinde davacı kadın adına kayıtlı olduğu bildirilen dava konusu taşınmazın her türlü borç ve alacağı ile birlikte davacı tarafından davalıya devredilmesine karar verildiği, kararın 07.07.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 02.07.2015 tarihinde açıldığı, dava değeri olarak 160.000,00 TL değer gösterildiği. tarafların serbest iradeleri ile belirledikleri ve anlaşmalı boşanmaya ilişkin protokolde yapılan boşanmanın kişisel ve mali sonuçları yönünden düzenlenmiş açık hükümlerle belirlenen boşanma şartları onaylanarak boşanmaya karar verildiği, anlaşmalı boşanma protokolü ve boşanma davasında gerçekleşen tarafların beyanları ve belgelerin tümüyle mahkeme içi ikrar ve kesin delil olma niteliği ve etkisi söz konusu olup taraflarca bağlayıcı olduğu, davacı ve davalılardan Çiğdem vekilinin aynı zamanda dava konusu taşınmazın Sinan'a devrini gerçekleştiren vekil olmasının sonuca etkili olmadığı, kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak iddia edemeyeceği ilkesinden hareketle davanın kabulüne ilişkin sonuç kararda usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediğinden davalı ...'ın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirttiği sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanmadan kaynaklı ve muvazaa sebebiyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri
3. Değerlendirme
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı ...'in anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma davasına esas alınan 01.04.2010 tarihli protokol gereğince davalı ... adına kayıtlı bulunan davaya konu taşınmazın müvekkiline devredilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalı ...'in taşınmazı 13.06.2014 tarihinde diğer davalı kardeşi Sinan'a muvazaalı olarak devrettiğini, taşınmazın mal kaçırma amaçlı olarak devredildiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, davalı ... cevap dilekçesinde taşınmazı 2004 yılında kendi birikimi ile satın aldığını ve aile konutu olarak kullandığını, o dönem şu anki eşi Bennur ile boşanma aşamasında olmaları nedeniyle babasının evi ablası Çiğdem üzerine satın almayı teklif etmesi ile satışın gerçekleştiğini, ablasına güvenerek evi onun üzerine yaptığını, davacı ile ablası Çiğdem'in ortak olup batırdıkları şirketin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak boşandıklarını, hala birlikte yaşayan tarafların birlikte hareket ederek kendisini dolandırmaya çalıştıklarını, bu kişilerin taşınmazı 2008 yılında şirket için kredi kullanmak amacıyla ipotek ettirdiklerini, 2014 yılında evin tapusunu istediğinde 160.000,00 TL karşılığında evi satabileceklerini söylediklerini, evini kurtarmak için ikinci defa bedel ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda; İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2021 tarihli kararıyla dava konusu talebin 4721 sayılı Kanun'da düzenlenen boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğu, protokol hükmünün boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra davalı ... tarafından yerine getirilmeyerek davaya konu taşınmazı kardeşi Sinan ...' ye devrettiği, davalının yakın akrabası olan kardeşinin protokol içeriğini bilmemesinin mümkün olamayacağı, protokol maddelerinin bu suretle yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın davalı ... üzerindeki tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, anılan karara karşı davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar karşı davalı ... vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. İnançlı işlem, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir. İnançlı işlem, kazandırmayı yapan kişiye yani inanana belirli şartlar gerçekleşince, kazandırmanın iadesini isteme hakkı sağlayan bir sözleşmedir. Bu hale göre, tarafların aşamalardaki iddiaları, savunmaları ve dosya kapsamı itibarıyla dava, inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. O halde Mahkemece delillerin bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ... olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalı ...'a verilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.