"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av.....ve karşı taraf davacı-davalı ... vekili Av. ....geldiler. Gelenlerin konuşmaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, kadına hakaret ettiğini, iftira attığını, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadını tehdit ettiğini, borçlandığını, hakkında icra takibi başlatıldığını, birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, birleşen davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık ayrı ayrı 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkeğe, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek tarafından cevap dilekçesi sunulmadı.
2.Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeği başkaları ile kıyasladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müsrif olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, 2014 yılında erkek aleyhine boşanma davası açtığını, ancak feragat ettiğini, kusur durumu değerlendirilirken bu dosyanın da dikkate alınması gerektiğini, iddia ederek birleşen davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık ayrı ayrı 800,00 TL nafakaya hükmedilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına psikolojik şiddet uyguladığı, birden fazla kez hakaret ettiği, aşırı kıskanç olduğu, birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, birden fazla kez kadını tehdit ettiği, borçlandığı, birlik görevlerini ihmal ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 Sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, birleşen davanın reddine, ortak çocukların yaşı, bedensel ve zihinsel gelişimi, eğitim durumu, boşanmaya neden olan olayların oluşmasında tarafların kusurları, ekonomik ve sosyal durumları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık ayrı ayrı 350,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, bu kusurlu davranışlar sebebi ile kadının derin üzüntü ve acı yaşadığı, ruhsal dengesinin bozulduğu ve kişilik haklarının saldırıya uğradığı, tarafların ekonomik durumları, manevî tazminatın zenginleşme aracı olamayacağına ilişkin genel ilke ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 80.000,00 TL manevî tazminat, her ne kadar davalı-davacı erkek vekili tarafından hakimin reddi talebinde bulunulmuşsa da ret talebini incelemeye yetkili ... 8. Aile Mahkemesi tarafından talebin reddedildiği, davalı-davacı erkek vekili tarafından 22.09.2020 tarihli duruşmada ret kararının tebliğ edilmeden kesinleştirildiği, kararın istinaf edileceğinin belirtildiği, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 42 inci maddesinin (3) üncü bendi içeriği ve duruşmanın sözlü yargılama duruşması olduğu dikkate alınarak yargılamaya devam edildiği, erkeğin velâyet, nafaka ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hakimin reddi yönünden talepte bulundukları ancak bu talebe dair kararın kesinleşmeden karar verildiği, erkeğin savunma hakkının kısıtlandığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararda kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı-davalı annenin mesleği dikkate alındığından velâyet görevini gereği gibi icra edemeyeceği, bu sebeple ortak çocukların velâyetin anneye verilmesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranış bulunmadığından kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, yapılan yargılama neticesinde erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, manevî tazminat, velâyet ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-davacı erkek vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, manevî tazminat, velâyet ve vekâlet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyetin düzenlemesinin, erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin ve hakimin reddi talebinin reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı Kanun'un 34 üncü ve devamı maddeleri, 323 üncü ve devamı maddeleri, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 335 inci ve devam maddeleri; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin Gökmen'den alınıp Elvan'a verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.