"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. . ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. . geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1999 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, eşine ve eşinin ailesine hakaret ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakası, 700,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına yasal faizi ile birlikte kadından alınmak üzere 30.000,00 TL maddî tazminat, 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava ve karşı davada sunduğu cevaba cevap dilekçelerinde özetle; asıl davada ileri sürülen vakaların gerçeği yansıtmadığını, delil olarak sunulan gizli kamera ve ses kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edildiğini ve delil olarak hükme esas alınamayacağını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının bilgisi dışında ortak konuta, kadının aracına ses kayıt cihazı, gizli kamera kaydı ve telefonuna casus program yerleştirdiğini, özel hayatın gizliliğini ihlâl ettiğini, kadını tehdit ettiğini, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, kadına haksız ithamlarda bulunduğunu, hakaret ettiğini, iddia ederek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 70.000,00 TL maddî tazminat ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, sadakat yükümlülüğünü aykırı hareket ederek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu durumun dinlenen tanık beyanları ve bilirkişi raporundaki kayıtlarla ispatlandığı, erkeğin ise birlik görevlerini ihmal ettiği, eve misafir geldiğinde kendi odasında meditasyon yaptığı, bu durumun dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, gerekçesiyle, her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 Sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına 400,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, kadının kusurlu davranışının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, evlilik süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek yararına yasal faizi ile birlikte kadından alınmak üzere 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olması sebebiyle maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı kusur belirlemesi ile karar verildiği, hukuka aykırı olarak elde edilen kayıtlara dayanılarak kadın aleyhine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, erkek tarafından elde edilen kayıtların hukuka aykırı olduğunun ... 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/466 Esas sayılı dava dosyası ile kesinleştiği, bu dava dosyasının İlk Derece Mahkemesince incelenmediği, hatalı kusur belirlemesine dayanarak erkek yararına maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesinin, kadının tazminat taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğu, kadının düzenli geliri bulunmadığı, lehine tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası takdir edilmemesinin de hatalı olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, erkek yararına maddî tazminat ve manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 Sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenen sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışının güven sarsıcı boyutta kaldığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna konu kayıtların hukuka aykırı yollarla elde edilmesi sebebiyle hükme esas alınamayacağı ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına ve iştirak nafakasına aylık olarak hükmedildiğinin anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin Handan'dan alınarak Mesut'a verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.