"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/524 E., 2022/530 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/870 E., 2022/82 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; davalının eşi olduğunu, davalının başka bir kadınla yaşamak için evden ayrıldığını, başka bir evde yaşadığını bu nedenle kendisine tedbir nafakasının bağlandığını, davalı eşi ile birlikte kazanarak aldıkları ve üzerine çocuklarının para vererek yaptırdığı tapulu mallarını satarak başkasına vermek istediğini, eşinin mal kaçırma amacına ve mirastan mahrum etmeye yönelik davranışları nedeniyle mağdur olduklarını belirterek; 105 ada 126 parselde bulunan evli arazi ile 1050 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ihtiyati tedbir konularak satılmasının önüne geçilmesini ve taşınmazların davalı üzerinden tapusunun iptali ile gerçek sahibi olan eşi, kendi ve 4 çocuğunun üzerine hisseleri oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; taraflar arasında açılmış bir boşanma davası olmadığını, katılma alacağı davası açmasının mümkün olmadığını, davacının çalışmadığını, taşınmazların edinilmesinde katkısının da olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Dava asliye hukuk mahkemesinde açılmış olup, Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.2021 tarihli, 2021/534 Esas, 2021/517 Karar sayılı kararı ile, davanın evlilik birliği içerisinde satın aldığı belirtilen taşınmazların hisseler oranında tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkin olduğu, mal rejimine dayalı olarak kazanımda bulunulduğunun iddia edilmesi karşısında uyuşmazlığın mal rejiminden kaynaklı hak ve talepler çerçevesinde aile hukuku hükümlerinin uygulanarak çözülmesi gerektiği, muvazaa iddiasının değerlendirilebileceği bir devrin olmadığı, muvazaa hukuksal kurumuna dayalı olarak asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu düşünülse de uyuşmazlığın ihtisas mahkemesi olan aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; işbu karar istinaf edilmeksizin 10.11.2021 tarihinde kesinleşmiş, dosya görevli Mahkemeye gönderilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın mal rejiminin tasfiyesine yönelik olduğu, taraflar arasında boşanma davası bulunmadığı, mal rejiminin tasfiyesi davasında boşanma davası bulunmasının dava şartı olduğu, ayrıca mal rejiminin tasfiyesi davalarında bedel talep edilebileceğinden taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde hakimin evliliğe müdahalesinin istenmesine rağmen mahkemece davanın mal rejiminin tasfiyesi davası olarak hatalı nitelendirildiğini, hakimin evliliğe müdahale ederek malların satılmamasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek bir kısım delillerin toplanıp değerlendirildiği kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, davacının dava dilekçesinde davalının bir başka kadınla yaşadığını, evlilik birliği içinde edinilmiş olan taşınmazın edinilmesinde ve iyileştirilmesinde katkısının bulunduğunu belirterek taşınmazın tapusunun kendisi, çocukları ve davalı adına tescilini talep ettiği; davanın evlilik birliği içinde edinilmiş taşınmazın edinilmesinden kaynaklı tasfiye davası olduğu, davacının istinaf başvurusunda talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi kapsamında davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına dair olduğunu, davanın yanlış nitelendirdiğini ileri sürdüğünü, davacının tedbir isteminin dava boyunca taşınmazın devir ve temlikini önlemeye ilişkin olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 389 uncu ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir istemi olduğu, davanın esası yönünden ise talebinin, taşınmazın tapusu kaydının iptali ile adına tescilini talep ederken taşınmazın edinilmesindeki katkısından ve taşınmazın evlilik birliği içinde edinilmiş olmasından bahsettiği gözetildiğinde mal rejiminin tasfiyesini talep ettiği; davacının dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasındaki beyanı da gözetildiğinde talebinin 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesindeki tasarrufun kısıtlanması niteliğinde olmadığı, yasal mal rejiminin tasfiyesi niteliğinde olduğu, davanın ön şartı olan tasfiye sebeplerinden birinin tarafların arasında mevcut olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddi kararında kanununa ve usule aykırılık bulunmadığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesince vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmaması nedeniyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece katkı payı alacağı talebinin reddine karar verilmiş ise de, olayın diğer boyutu göz önüne alınmadığını, tapu iptali ve tescil talep etmesi gerektiğini, zira taşınmazlar alınırken kendisinin ve çocuklarının maddî katkıda bulunduğunu, bu hususların dikkate alınmadığını, katkı payı davası açılamayacağından bahisle dava ret edilmiş ise de, davayı tapu iptali ve tescil davasına dönüştürebileceğini; Bölge Adliye Mahkemesinin kararı eksik inceleme ve araştırma ile verdiğini, davayı tapu iptali ve tescil davasına dönüştürmek için tarafına yetki ve süre verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hukuki nitelendirme, Mahkemenin davacıya resen ıslah için süre verip veremeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 26 ıncı maddesi, 33 ünc maddesi, 177 ve devamı maddeleri, 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi;, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 716 ıncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1953 tarihli ve 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı kararı;
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.