Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5236 E. 2023/792 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, maddi-manevi tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkemenin boşanmaya, velayetin babaya verilmesine, anneye nafaka yükümlülüğü getirilmesine ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı- karşı davalı kadının davasının reddine, davalı karşı davacı erkeğin davasının kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 01.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde temyiz eden davalı- karşı davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı- karşı davalı ... (...) vekili Av. ... geldiler. Gelen davalı- karşı davacı asıl ve vekili ile davacı- karşı davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, alkol kullandığını, eve birçok kez sarhoş geldiğini, başka kadınlarla ilişki yaşadığını, evine bakmadığını, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, müvekkilinin ilk evliliğinden olma çocuğuna kötü davrandığını, hakaret ettiğini, Türkmenistan uyruklu olan müvekkilinin ve ilk evliliğinden olma çocuğunun pasaportunu elinden aldığını, geri vermediğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı- karşı davalı kadının iddialarının asılsız olduğunu, davalı- karşı davacı kadının sürekli alkol kullandığını, eşine hakaret ettiğini, küfür ettiğini, haber vermeden evden gittiğini ve günlerce gelmediğini, telefonunu kapattığını, disko, bar gibi alkollü mekanlarda bulunan kişiler ile arkadaşlık ettiğini ve buralarda zaman geçirdiğini, psikolojik sorunlarının bulunduğunu, intihara kalkıştığını, evin kapısını kilitleyerek müvekkilini eve almadığını, ilk evliliğinden olma çocuğunu da Türkiye'de bırakarak, Türkmenistan'a gittiğini, memleketinden gelen kişileri eve getirdiğini, müşterek çocuklara ilgisiz davrandığını, müvekkiline sürekli baskı uyguladığını, çocukları götürüp göstermemekle tehdit ettiğini, başka bir erkekle sosyal medya üzerinden görüştüğünü, cebinden gizlice para aldığını, evden kovduğunu, asılsız ihbarlarla evden uzaklaştırma kararı aldıktan sonra eve Türkmenistan'lı kişileri getirdiğini iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı kadının eşine karşı sürekli hakaret ve tehditvari ifadeler kullandığı, eşine ve çocuklarına karşı sorumluluklarında ihmal gösterdiği, davalı karşı davacı erkeğin ispatlanan kusurlu bir davranışı bulunmadığı belirtilerek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı- karşı davalı kadının tamamıyla kusurlu olduğu, sosyal inceleme raporu ile annenin maddî bir gelirinin olmadığı hususu nazara alınarak ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olduğu gerekçesi ile davacı- karşı davalı kadının davasının reddine, davalı- karşı davacı erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, davalı karşı davacı erkek yararına 1.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, mal rejimi dosyasının tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda çocukların velâyetinin anneye verilmesi gerektiğinin bildirildiği, bunun çocukların menfaati gereği olduğunu, ceza dosyalarında verilen mahkumiyet ilamları nazara alındığında kusurlu olan davalı- karşı davacı erkek olduğunu, evliliğin temelinden sarsılmasında davalı- karşı davacı erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtilerek, davalı- karşı davacı erkeğin davasının kabulü, reddedilen davası, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen nafaka talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece davacı- karşı davalı kadına yüklenen kusurların gerçekleştiği, buna karşın davalı- karşı davacı erkeğinde eşine fiziksel şiddet uyguladığının ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğu, bu nedenle geçimsizliğe neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, davacı- karşı davalı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, ortak çocukların annenin mesajı sonrasında yargılama sırasında babayla yaşamaya başladıkları, halen baba ile birlikte yaşadıkları nazara alınarak velâyetlerinin babaya verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı- karşı davalı kadının kendi davasının reddi ve kusur belirlemesine yönelik istinaf itirazlarının kabulüne, hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, davacı- karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı- karşı davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, davacı- karşı davalı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı- karşı davalı kadın yararına maktu vekâlet ücretine, davacı- karşı davalı kadının sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, çocukların anne bakımına muhtaç olduğu, bilirkişi raporunda çocukların velâyetin anneye verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, müvekkili yararına hükmedilen nafakaların az olduğunu, müvekkilinin kusurlu bir davranışının ispat edilemediğini belirterek, davalı- karşı davacı erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, nafakaların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2. Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu bir davranışının ispat edilmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı- karşı davalı kadının tamamen kusurlu olduğunu, müvekkili yararına tazminat koşullarının oluştuğunu, davacı- karşı davalı kadının çocukları bırakıp gittiğini, Türkmenistan'da uyuşturucu madde ticaretinden hükümlü olarak cezaevinde olduğunu, çocukların velâyetinin anneye verilemeyeceğini belirterek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı karşı davacı erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, velâyet düzenlemesi, davalı- karşı davacı kadın yararına nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL ‘lik vekâlet ücretinin duruşmalı temyiz eden Tüncer'den alınıp Mahri'ye verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.