Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5286 E. 2023/779 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için belirlenen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili; dava dilekçesi ile süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; evlilikten bir süre sonra müvekkilin davalı erkekle birlikte İsviçre'ye gittiğini, müvekkilinin rızası olmadan İsviçre'ye yerleşildiğini, erkeğin eve dinleme cihazı yerleştirdiğini, müvekkilinin erkek tarafından sosyal hayattan soyutlandığını, erkeğin; Türk olduğunu kimseye söylememesi, İsviçre yaşam tarzını benimsemesi, dışarıda Türkçe konuşmaması gibi konularda müvekkiline psikolojik baskı uyguladığını, müvekkilini ve çocukları kendisine yük gördüğünü, çocukları istemediğini, müvekkilinin zorla çocuk sahibi olduğunu ifade ettiğini, evlilik süresince müvekkilinin ailesiyle görüşmesini kısıtladığını, mutfak harcaması dışında müvekkili ve çocukların tüm giderlerinin müvekkilinin Türkiye'deki gelirlerinden karşılandığını, erkeğin; müvekkilini sık sık arayıp müvekkiline mesaj göndererek tehdit ettiğini, çocuklarını elinden almakla tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesini, çocuklar için 2.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların gelecek yıllar için ÜFE oranında arttırılmasına, müvekkili yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının sosyal ilişkilerinin sınırlı olduğunu, kadının eski sevgilisine yazdığı mektubu evli olmasına rağmen yırtıp atmaya kıyamadığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, çocukları kaçırarak Türkiye'ye getirdiğini, çocuk yetiştirme konusunda yetersiz olduğunu, eş ve annelik sorumluluklarını yerine getirmediğini, eşi ve çocukları yerine kendi ailesini önemsediğini, onur kırıcı ve umursamaz davranışları olduğunu iddia ederek ve savunarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verecek söz ve davranışlarda bulundukları, karşılıklı yoğun ve baskı ve psikolojik baskı yaptıkları, baskı ve zorlamalar ile evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesine sebebiyet verdikleri, taraflar arasında şiddetli tartışmalar olduğu, taraflar arasında sevgi saygı bulunmadığı, tarafların evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmedikleri belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına; ortak çocukların yaşları, anne sevgi ve şefkatine ihtiyaç duymaları, eğitim ve ... yönünden yararları dikkate alınarak velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına; her yıl TÜİK'in yayımladığı ÜFE artış oranında artırılmak suretiyle ortak çocuklar yararına aylık 1.500,00'er TL tedbir nafakası ile aylık 2.000,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin başka bir kadınla ilişki yaşadığını, tüm kusurun erkekte olduğunu, karşı davanın reddi gerektiğini, kusur belirlemesi ve erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; ortak çocuklarının velâyetlerinin anneye verilmesinin yanlış olduğunu, genel geçer ifadelerle gerekçesiz şekilde velâyetin düzenlendiğini, mutad meskene iade davasında verilen kararla bağlı kalınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, özellikle ortak çocuk Ceylin'in baba yanında yaşama isteğinin dikkate alınmadığını, kararda taleplerinin neden reddedildiğinin gerekçelendirilmediğini, kararın gerekçesiz olduğunu, müvekkilinin delillerinin dikkate alınmadığını ve tartışılmadığını, kadının müvekkili aleyhinde iddia ettiği hususlardan hiçbirini ispat edemediğini, bu konuda yalnızca soyut ve yorum niteliğinde beyanlarda bulunduğunu, iddialarını ispata elverişli hiçbir objektif tanık dinletmediğini, kadının tanığı olarak yalnızca akrabalarının dinlendiğini, kadının eski ilişkisine dair mektubu saklanmasının güven sarsıcı davranış teşkil ettiğini, kusur belirlemesi ile tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılmadığını, dosyada kadının tanıklarının olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu bulunmadığı; taraflara eşit kusur verilmesinin, erkeğin davasının kabulünün ve tarafların tazminat taleplerinin reddedilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu; dosya kapsamında alınan uzman raporu, heyet raporu, çocukların yaşı, ihtiyaçları, kardeşlerin ayrılmaması, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyaçları, annenin velâyeti almaya engel durumunun bulunmaması, özellikle heyet raporu alınırken küçük Ceylin'in baba etkisinde bulunduğunun açıkça gözlendiğinin belirtildiği hususları göz önüne alındığında asıl olanın küçüklerin menfaatini gözetmek olduğundan çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin ve baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin usul ve kanuna uygun olduğu, velâyete ilişkin kararın gerekçeli olduğu, ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmolunmasının doğru olduğu, miktarların uygun olduğu belirtilerek tarafların istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu, istinaf etmedikleri halde istinaf incelemesine tâbi tutulan yönler hakkında karar tesis edildiğini, eksik ve hatalı incelemeyle karar verildiğini, yeniden sosyal inceleme raporu alınarak ortak çocuk Ceylin'in beyanın alınması gerektiğini, annenin velâyet hakkını kötüye kullanarak çevrimiçi kişisel ilişkiyi engellediğini, anne hakkında sahtecilik suçundan yargılamanın devam ettiğini belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve velâyet yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyetin eşlerden hangisine verilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 8.400 TL. vekâlet ücretinin ... alınıp ... verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.