"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/406 E., 2022/583 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/779 E., 2020/1359 K.
Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; dava dilekçesine ekli listede belirtilen 59 adet taşınmazın davalı adına edinildiğini, müvekkilinin dedesinden ve babasından kalan miras hisselerini de davalıya devrederek katkısının olduğunu, taşınmazların edinilmiş mal olduğunu, müvekkilinin değer artış payı ve katılma alacağı hakkı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve gerçek değer ortaya çıktığında artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı erkek cevaba cevap dilekçesinde; taşınmazların bağış değil, satış yoluyla edinildiğini, taşınmazların birikimleri ile satın alındığını ileri sürmüştür.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların 59 değil 52 adet olduğunu, davacının birikimi ile alınmadığını, davacının anne ve büyükbabasının rahatsız olduğunu, yaşlı insanlara baktığı, onlara ölümünde yanlarında olduğu ve köyde yaşadığı için bu taşınmazların büyükleri tarafından bağışlandığını, tarafların zina nedeniyle boşandığını, katılma alacağı hakkının da kaldırılması gerektiğini, davacı adına da mevcut taşınmazlarda hisse olduğunu, davacının hisselerini devrettiği, davacının müvekkilinden aldığı vekâletle müvekkili adına olan yerlerden de sattığını ve müvekkiline ödeme yapmadığını, davacının müvekkilinden mal kaçırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tasfiye konusu taşınmazların davalıya, davacının murisi olan büyükbabası Servet ve akrabaları ile davacı tarafından davalının davacının büyükanne ve büyükbabasına bakması nedeniyle hibe yoluyla geçtiği (bağışlandığı), eşlerden birinin ailesi tarafından yapılan devirlerin tapuda satış olarak gözükse de bağış niteliğinde olduğu, aksinin davacı tarafından ispatlanamadığı, bu nedenle taşınmazların davalının kişisel malı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazların davacıya bağışlanmadığını, taşınmaz hisselerinin satın alındığını, bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini ve edinilmiş mal olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,Mahkemece açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin, büyükbabası Servet'in erkek ve kız kardeşlerinden ve onların mirasçılarından satın aldığı hisselerin devrini bu mirasçılardan aldığı vekâletname ile davalı adına satış yolu ile tescilini gerçekleştirdiğini, davalının beyan ettiği gibi bu taşınmazların davalıya bağışlanmadığını, müvekkilinin, bu satımları gerçekleştirmek için bu kişileri tek tek tapuda toplamasının mümkün olmaması sebebi ile bu kişilerden vekâletname aldığını ve o zamanlar eşi olan ve kendisine güvendiği davalı adına taşınmaz hisselerinin satış yolu tescilini gerçekleştirdiğini, bu taşınmaz hisselerinin, müvekkilin büyükbabasından davalıya bağışlanmadığını, yine taşınmaz hisselerinin satın alma tarihlerinin farklı zamanlarda olduğunu, davalının adına tescili yapılan bu taşınmazlar için müvekkiline vekâletname verdiğini, bu vekâletname ile müvekkilinin, taşınmaz hisse satımı gerçekleştirdiğini, bu taşınmaz hisselerinin davalıya ne müvekkilin akrabaları ne de müvekkili tarafından bağışlanmadığını, müvekkilin taşınmaz hisselerini satın almak için kendi adına kayıtlı taşınmaz hisselerini sattığını, dava dosyasına sunulan dilekçeler ve eklerinde ibraz edilen evraklardan da anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmaz hisselerinin, tarafların edinilmiş malları olduğunu, bu sebeple bilirkişi raporunun (2) nolu alternatif duruma göre karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tasfiye konusu taşınmazların davalıya bağışlanıp bağışlanmadığı, taşınmazların edinilmiş mal olup olmadığı ve ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ıncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 inci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 inci maddesi, 222 inci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, 01.01.2002 tarihinden sonra davalı kadın adına edinilen taşınmazlar her ne kadar kanuni karine gereğince edinilmiş mal ise de, tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davalının taşınmaz hisselerinin karşılıksız verildiğini ispatladığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.