Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5507 E. 2023/871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadına ait taşınmazların varlığı ve bu taşınmazlardan elde edilebilecek gelirlerin yoksulluğu ortadan kaldırıp kaldırmayacağının tespit edilmeden yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin eksik incelemeyle hüküm kurulması sonucunu doğurduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1212 E., 2022/424 K.

DAVA TARİHİ : 07.05.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/355 E., 2019/373 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözü dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 4.000,00 TL tedbir nafakası, 4.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, müsrif olduğunu, hakaret ettiğini iddia ederek davanın reddini, aksi kanaatte olunması durumunda erkek yararına yasal faizi ile birlikte kadından tahsil edilmek üzere 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu durumun dinlenen tanık beyanları ve sağlık raporu ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının sürekli ve düzenli geliri olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kadının boşanmakla en azından eşinin maddî desteğini yitireceği anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi, kadın eşin mevcut ve beklenen menfaatleri dikkate alınarak kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının eşyalara ilişkin talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kadına miras kaldığı ve ekonomik durumunun gerekli şekilde araştırılmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olması sebebiyle kadın yararına nafakaya ve tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, tanık beyanları, olayların gelişimi, tüm dosya kapsamı ile kararın dayandığı deliler ve gerekçeye göre sonuç itibariyle boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava açılmakla ayrı yaşama hakkına sahip olan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu bulunan erkeğin davranışlarının kadının mevcut veya beklenen menfaatleri ile kişilik haklarını ihlal ettiğinin anlaşıldığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut veya beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci ve 51 inci maddeleri hükümleri uyarınca kadın yararına hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların esası ve miktarlarının yerinde olduğu belirtilerek davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmüm tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, nafakalar ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin kabul edilebilmesi için boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamından davacı kadın adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadın adına kayıtlı taşınmazların tümü yönünden gerekirse mahallinde keşif yapılıp bu taşınmazların değerleri ile getirileri hesaplanarak elde edilecek malvarlığı değeri ile getirilerinin davacı kadını yoksulluktan kurtarıp kurtaramayacağı belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.