"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kayaklı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1979 yılında evlendiğini ve 24.12.2009 kesinleşme tarihli kararla boşandıklarını, tarafların merkez bankasından emekli olduğunu ve taşınmazların ortak birikimleri ile evlilik birliği içerisinde, ... İli, Keçiören İlçesi İncirli Mahallesi 82024 ada 30962 parsel sayılı taşınmazın alındığını ve müteahhit ile yapılan anlaşma kapsamında iki adet dairenin kendilerine verildiğini, bu taşınmazlardan dava konusu ... İli, Keçiören İlçesi İncirli Mahallesi 82024 ada 30962 parsel 3 numaralı bağımsız bölümün, davalı kadın tarafından kardeşine veya üçüncü bir kişiye satıldığını, taşınmaz satış bedelinden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu diğer taşınmazlar olan ve evlilik birliği içerisinde edinilen, ... İli Keçiören İlçesi İncirli Mahallesi 82024 ada 30962 parsel 6 numaralı bağımsız bölüm ve ... İli Yenimahalle İlçesi Yakacık Mahallesi 43732 ada 1 numaralı parsel sayılı taşınmazın ise davalı kadın adına kayıtlı olduğunu, mahkemece yapılacak yargılama neticesinde tarafların yaptığı katkı oranının tespiti konusunda bilirkişiden rapor alınmasını, davalı kadın vekili tarafından cevap dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, davalı kadın vekilinin taşınmazların davacı erkek tarafından hibe edildiği yönündeki iddiasının doğru olmadığını, bu hususun mahkeme kararında dahi belirtilmediğini, iddia ederek belirsiz alacak davasının kabulü ile dava konusu ... İli Keçiören İlçesi İncirli Mahallesi 82024 ada 30962 parsel 3 numaralı bağımsız bölüm, ... İli Keçiören İlçesi İncirli Mahallesi 82024 ada 30962 parsel 6 numaralı bağımsız bölüm, ... İli Yenimahalle İlçesi Yakacık Mahallesi 43732 ada 1 numaralı parsel sayılı taşınmazların güncel piyasa değerleri ve davacı erkeğin katkı payı hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir taşınmaz bakımından şimdilik 1.000,00'er TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 24.12.2009 kesinleşme tarihli karar ile boşandıklarını, aradan sekiz yılı aşkın bir süre geçtiğini ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı erkek tarafından taraflar arasında görülen boşanma dava dosyasına sunduğu 24.12.2009 tarihli yazıda; "...Bana düşen haklarımdan hiçbir zaman dava etmeyeceğim. Hibe ediyorum..." belirtildiğini, davacı erkeğin tüm haklarından feragat ettiğini, dava konusu altı numaralı bağımsız bölümde bulunan evin kredi çekmek suretiyle aldığını, arsayı ile emekli ikramiyesi ve kızlarının yardımı ile aldığını, davacı erkeğin herhangi bir katkısı olmadığını, dava konusu üç numaralı bağımsız bölümün, evlilik birliği içerisinde davacı erkeğin zorlaması ile 1995 yılında satıldığını, satış parasının da davacı erkek tarafından harcandığını, dava konusu taşınmazların 01.01.2002 tarihinde önce alındığını ve mal ayrılığına tabii olduğunu, iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin, taraflar arasında görülen boşanma dava dosyası içerisine mal rejiminden doğan haklarını davalı kadına hibe ettiğine dair yazı içeriği sunduğu, bu belgenin kendisi tarafından verildiği ve belge altındaki imzanın da kendisine ait olduğunu mahkemede alınan beyanında kabul ettiği, davacı erkeğin, mal rejiminden doğan haklarını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 285 inci ve devam maddeleri gereğince davalı kadına hibe ettiği ve bu hibenin de geçerli olduğu, tanık beyanında da belgenin mal paylaşımı için verildiğinin belirtildiği, iş bu davanın, bu belgenin verilmesinden sekiz yıl sonra açıldığı ve hibeden sonra açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı erkek tarafından taraflar arasında görülen boşanma davası içeriğine sunulmuş bir belge olmadığı, kimlik tespiti dahi yapılmadığı, İlk Derece Mahkemesince bu belgenin davacı erkek tarafından sunulduğu yönünde bir değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, belge içeriğinin boşanma kararı gerekçesinde de yazılı olmadığı, doğmamış bir haktan feragat edilemeyeceği, belgenin hibe olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf incelemesine konu dava dosyası arasında yer alan tarafların boşanmalarına ilişkin dava dosyasının incelenmesinde; ... 8. Aile Mahkemesinin 19.11.2009 tarih, 2009/669 Esas - 2009/1394 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, kararın tarafların 24.12.2009 tarihli temyizden feragat ettiklerine dair dilekçeleri üzerine 24.12.2009 tarihinde kesinleştiği, dosya arasında 8. Aile Mahkemesine hitaben yazılan ve iş bu dava dosyası davacısı ...’in imzasını taşıyan 24.12.2009 havale tarihli dilekçe bulunduğu, dilekçede, “...... ben eşimden Kıymet Doğaner’den ayrıldımda bana düşen haklarımdan hiçbir zaman dava etmiyecem söz veriyorum ona hiba ediyorum...” ifadelerinin yer aldığı, yine dosya arasında 8. Aile Mahkemesi’ne hitaben düzenlenen ve eldeki dosya davalısı Kıymet Doğaner’in imzasını taşıyan 24.12.2009 tarihli dilekçe bulunduğu, dilekçede aynen “...eşimden ...’den aldım dilekçeyi mallarını Kıymet Doğanere hiba etti için şu numaralı dosyaya koyurum No 2009 669...” ifadelerinin yer aldığı, istinafa konu iş bu dava dosyası davacısının, İlk Derece Mahkemesince yapılan 23.10.2018 tarihli oturumunda, “...Dosyaya davalı tarafından sunulan 24.12.2009 tarihli yazı ve altındaki imza bana aittir. Ancak bu yazı boşanma dosyasına sunulmamıştır. Ayrıca davalı taraf boşanma dosyası sırasında yarın boşanma kararı alacağız bana yazı ver diye söyledi. Ben de alkollü olduğum için bu yazıyı verdim. Ancak haklarımdan feragat etmedim...” şeklinde beyanda bulunduğu, delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar davacı erkek tarafından düzenlenen dilekçe mal rejiminin tasfiyesine ilişkin açıklamaya içermiyorsa da davacı erkeğin, dilekçe altındaki imzanın kendisine ait olduğu ve dilekçe içeriğini tevil yollu ikrar ettiği, dinlenen tanık beyanlarına, özellikle tarafların ortak çocukları ...’in beyanlarına göre, davacı erkeğin icra borçlarının davalı kadın tarafından ödenmesi nedeniyle davacı erkeğin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan haklarını davalı kadına hibe ettiği, İlk Derece Mahkemesi kabulünün de bu yönde olduğu, söz konusu dilekçenin boşanma dava tarihinden, diğer bir anlatımla; tasfiye alacağı hakkının doğduğu tarihten sonra verildiği, davacı erkeğin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan haklarını davalı kadına bağışlaması sebebiyle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunamayacağı, ancak bağıştan dönme koşullarının varlığı halinde bağışlananın iadesinin istenebileceği, bağışlamadan dönme konusunda açılmış bir dava ve istek bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davacı erkek vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında, taraflar arasında ... 8. Aile Mahkemesinin 2009/669 Esas sayılı dava konusu boşanma olan dava dosyası arasında bulunan 24.12.2009 havale tarihli davacı erkek imzasını taşıyan belge içeriğinin, mal rejiminden kaynaklanan haklarını bağışlama olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Maddî olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların çekişmeli olarak ... 8. Aile Mahkemesi'nin 2009/669 Esas, 2009/1394 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanma kararının 24.12.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı ... tarafından ... 8. Aile Mahkemesi'ne hitaben düzenlenen ve dava dosyasına sunulan 24.12.2009 havale tarihli yazı içeriğinde; "...... ben eşimden Kıymet Doğaner'den ayrıldım. Bana düşen haklarımdan hiçbir zaman dava etmeyeceğim söz veriyorum, ona hibe ediyorum..." bildirdiği, erkeğin bu beyanının 4721 sayılı Kanunu'nun 202 inci ve devamı maddeleri uyarınca mal rejiminin tasfiyesini kapsamadığı ve işbu dava yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak tazminat ve nafaka ile ilgili beyanlarının boşanmanın eki niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı, buna göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum bulunmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.