Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5661 E. 2023/867 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur durumu, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile çocuk yararına iştirak nafakası miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kadın tarafından istinaf edilmeyen maddi tazminat talebi ve iştirak nafakası miktarı konularında, davalı erkek yararına oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olarak hüküm kurması nedeniyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2417 E., 2022/626 K.

DAVACI- DAVALI : ... vekili Av. ... vd.

DAVALI- DAVACI : ... vekili Av. ... vd.

DAVA TARİHİ : 02.05.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/778 E., 2019/517 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası, velâyet, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden duruşma istemli temyiz edilmiş kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

İlk Derece Mahkemesince, kadının kabul edilen boşanma davası, velâyet, yargılama gideri, vekâlet ücretine ilişkin olarak verilen hüküm taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı-karşı davalı erkeğin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine, 07.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözü dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte, davacı-karşı davalı erkek vekilinin reddedilen yönler dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, aile mahremiyetini başkaları ile paylaştığını, eşinin annesi ortak konuta kabul etmediği, baskıcı olduğunu, birlik görevini ihmal ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, yatağını ayırdığını, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davada dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ve birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadına hakaret ettiğini, fiziksel, psikolojik, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, iftira attığını, kadını birden fazla kez ortak konuttan kovduğunu, borçlandığını, yatağını ayırdığını ve cinsel birliktelikten kaçındığını, iddia ederek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin bakıma muhtaç annesini istemediği, eşini istemediği ve eşinden boşanmak istediğini söylediği, erkeğin ise kadını ortak konuttan kovduğu ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 550,00 TL tedbir nafakası, 550,00 TL iştirak nafakası, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve asıl boşanma davasının reddi gerektiği, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak karşı davada manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat istemi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadına yüklenen erkeği istemediği ve boşanmayı istediği vakıasına dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı, bu vakanın kadına kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu ve kadın yararına maddî tazminata, manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadın vekilinin kusur belirlemesine, maddî tazminata, manevî tazminata ve iştirak nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, kabul edilen yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminata, 20.000,00TL manevî tazminata, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de karar gerekçesinin erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle manevî tazminat talebinin reddine olarak düzeltilmesine, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına yararına aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının tazminat taleplerinin kabulü ile asıl davadaki tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiği, hükmedilen iştirak nafakasının da hatalı olduğu, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin kadın aleyhine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası, velâyet, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî tazminat ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 550,00 TL tedbir nafakası, 550,00 TL iştirak nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, iş bu karar davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından maddî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığından davacı-karşı davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkek lehine kadının reddedilen maddî tazminat talebi yönünden oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

4.Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 550,00 TL tedbir nafakası, 550,00 TL iştirak nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, iş bu karar davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığından davacı-karşı davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkek lehine iştirak nafakası miktarı yönünden oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının artırılması hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı- karşı davalı erkek vekilinin kadının kabul edilen boşanma davası, velâyet, yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Davacı- karşı davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a)Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden BOZULMASINA,

b)Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı-karşı davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde yatırana iadesine,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'a verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.