Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5775 E. 2023/884 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve kesin süre verildikten sonra tanık dinletilmemesinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının uğradığı manevi zararı karşılayacak nitelikte manevi tazminat talebinin reddine ilişkin istinaf talebinin kabulüyle manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat miktarının azlığına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile miktarın artırılmasına ve kesin süre verildikten sonra erkeğin tanıklarının hazır edilememesi sebebiyle dinlenmemesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması temyize cevap dilekçesi ile davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyize cevap dilekçesi ile duruşma talep eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözü dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; davalı kadının müvekkilinden gizli harcamalarda bulunduğunu, gelirinin üzerinde harcama yaptığını, bankalar tarafından ihtarname gönderildiğini, icra takibinin başlatıldığını, 2018 yılı Nisan ayında hiçbir sebep yokken davalı kadının ortak konutu terkederek ...'a taşındığını, brilik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek tarafların evlik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 100.00,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı erkeğin müvekkiline son derece ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, müvekkili ve eviyle ilgilenmediğini, ailesinin maddî ve manevî ihtiyaçlarını karşılamadığını ; erkeğin annesinin "her akşam bize geleceksiniz" diye baskı yaptığını ve erkeğe "boşa bu kadını" dediğini, müvekkili evde yokken gelip çöpleri dahi karıştırdığını, sürekli taraflarla birlikte vakit geçirdiğini; erkeğin, annesinin onur kırıcı davranışlarına sessiz kaldığını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; annesinin evliliklerine müdahale etmesine sessiz kaldığı, evin giderlerine katkı sağlamadığı, herhangi bir olaya kızarak günlerce eşi ile konuşmayarak küs kaldığı; kadının ise eşine haber dahi vermeden müşterek konuttan ayrılarak ...'a gittiği, ...'a yerleşerek burada çalışmaya başladığı, bu şekilde birlik yükümlülüklerinden kaçındığı; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, kadının tanıklarının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin sunduğu delillerin dikkate alınmadığını, 29.11.2019 duruşmanın saati mahkemece 10.30 olarak belirlenmesine karşın kadın vekilinin mazereti nedeniyle duruşmanın saat 12.00'a bırakıldığını, asıl duruşma saatinde mahkeme huzurunda hazır bulundurulan müvekkilinin tanıklarının memuriyet görevleri sebebiyle geç başlayan duruşmaya katılamadıklarını, müvekkilinin tanıkları dinlenmeksizin davaya devam olunmasının açıkça hakkaniyet kurallarına aykırı olduğunu, kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin manevî tazminat talebinin reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek; eksik inceleme, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, erkeğin reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin tanıklarının hazır etmediği halde davasını ispatlamış gibi karar verildiğini, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını, tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince ön inceleme duruşmasında taraflara delillerini sunmak üzere usulüne uygun ihtarlı süre verildiği, davalı-karşı davacı kadın tarafından süresinde verilen delil listesinde yer alan tanıkların dinlenildiği, davacı-karşı davalı erkeğin ise ön incelemeyi takip eden celse, 29.11.2019 tarihinde delil listesi sunduğu; davalı-karşı davacı kadın vekilinin 28.11.2019 tarihli dilekçesi ile 29.11.2019 tarihli duruşma saatinin 12.00'ye ertelenmesini talep ettiği, davacı-karşı davalı erkek vekilinin 29.11.2019 tarihli saat 10.11'de verdiği dilekçesi ile davalı-karşı davacı kadının duruşma saatinin ertelenmesi talebini kabul ettiğini belirttiği, 29.11.2019 tarihli celsede erkek vekilinin tanıklarını hazır etmediği, açıklanan nedenlerle erkek vekilinin tanıklarını diğer celse dinletme talebinin İlk Derece Mahkemesince reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, ayrıca son celse taraf vekillerinin delillerin toplanıldığı ve tahkikat aşamasının tamamlandığına yönelik beyanda bulundukları belirtilmiş; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ''...herhangi bir olaya kızarak günlerce eşi ile konuşmayarak küs kalması"... vakıasına kadın tarafından dilekçeler aşamasında açıkça dayanılmadığı, ayrıca bu vakıaya yönelik tanık beyanlarında net tarih olmadığı gibi ifadenin sebep ve saikinin de belli olmadığı, bu nedenle erkeğe bu vakıa sebebiyle kusur yüklenemeyeceğinden gerekçeden çıkarılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlar yanında erkeğin ayrıca eşine ilgi göstermediği; erkeğin sunduğu mesaj kayıtlarına ve kadının tanıklarının beyanlarına göre kadına İlk Derece Mahkemesince yüklenen kusurlu davranışların ispatlandığı, bu haliyle boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, evlilikte korunmaya değer yarar kalmadığı, davalı-karşı davacı kadının, erkeğin boşanma davasına itirazının hakkın kötüye kullanımı olduğu gerekçesi ile tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kusurun düzeltilmesine, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle erkeğin kadın lehine hükmolunan manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına hükmolunan maddî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kadın yararına 120.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiş; tarafların diğer istinaf talepleri reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulünün hatalı olduğunu, kadının davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince müvekkiline yeni kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin tanıklarının dinlenmediğini, tanık listesi sunulmasına yönelik kesin süreye ilişkin ara kararın hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça belirtilmesinin gerektiğini, bu nedenle kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerektiğini, kadının maddî tazminat talebinin reddi gerektiğini, maddî tazminat miktarının artırılmasının doğru olmadığını, müvekkilinin manevî tazminat talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının eksik inceleme, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî tazminat, erkeğin reddedilen manevî tazminat talebi yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, kadın yararına maddî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, maddî tazminatın miktarı, erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, kesin süreden sonra bildirilen ve takip eden celse hazır edilemeyen erkeğin tanıklarının dinlenmemesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) tanıkların dinlenmesine ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 240 ncı maddesi, 243 ncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak...'e verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.