Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5942 E. 2023/1879 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile gerekçeleri dikkate alındığında usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.04.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde taraflara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 09.40'da Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, önceden uzman çavuş olarak görev yaptığını, 15.05.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbeye teşebbüs eyleminde tank nişancısı olarak katıldığını ve hakkında yapılan yargılama neticesinde müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, gerek cezaevinde gerekse telefon ile yapılan görüşmelerde erkeğin, haksız ithamlarda bulunduğunu, ortak çocuğu, annesinin kendisini aldattığı ve annesine dikkat etmesi konusunda uyardığı, hakaret ettiğini, aşırı kıskanç ve baskıcı davranmaya başladığını, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, erkeğin cezaevine girmeden önce aşırı savurgan biri olduğunu, borçlandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak çocuğa psikolojik şiddet uyguladığını, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakIaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, başkalarının yanında sürekli kendisini eleştirdiğini, ortak çocuğa kötü davrandığını, cezaevinde görüşüne gelmediğini, ortak çocukla görüşmesini engellediğini iddia ederek davanın reddini, ve ortak çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, her ne kadar hüküm özlü olarak cezaevinde bulunsa da, açık görüşlerde kadının kılık kıyafetine müdahale ettiği ve dışarı çıkmasını istemeyerek kıskançlık gösterdiği bu durumun dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği gereği ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında babanın hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu ve cezaevi ziyaret gün ve saatleri dikkate alınarak; erkeğin bulunduğu cezaevinin her ay açık ziyaret günlerinde saat ondan aynı gün saat on bire kadar, her ay birinci kapalı ziyaret günlerinde sabah saat ondan aynı gün saat on ikiye kadar, her ay ikinci kapalı ziyaret günlerinde sabah saat ondan aynı gün saat on ikiye kadar ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talebi olmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, dosyaya sunulan ses kayıtlarının rızası olmadan kayda alındığı, özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği, hukuka aykırı delil olduğu ve hükme esas alınamayacağı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda herhangi bir kusurlu davranışı olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçeden yoksun olduğu, eksik araştırma ile karar verildiği, erkeğin ortamı incelenmeden sosyal inceleme raporunun düzenlendiği, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu, ortak velâyet yönündeki taleplerinin değerlendirilmediği, savunma hakkı, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, ceza dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak tanık deliline dayanmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından dinlenen bir kısım davalı tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmaması ve bir kısmının ise dinlenmemesinin isabetli olduğu, ortak çocuğun velâyeti ile ilgili sosyal inceleme raporunun alındığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ve baba ile kurulan kişisel ilişkinin üstün yararı gereği uygun olduğu ve herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararında vakıa ve hukuki değerlendirme yönünden herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile, erkeğin tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek tarafından sunulan temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemelerinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası, 323 üncü maddesi, 335 inci ve devamı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.