"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/416 E., 2022/490 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara ... 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/634 E., 2021/874 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 24.05.2023 günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ve çocuklarına kötü davrandığını, maddî manevî şiddet uyguladığını, davalının davacı hakkında çalıştığı işyerindeki insanlarla ilişkisi olduğu ve ahlaksızlık yapmaya gittiği gibi ithamlarda bulunarak iftira attığını, bu sebeple müvekkilinin işinden çıkarıldığını, evde yatağını ayıran müvekkiline karşı davalının hakaret, tehdit ve şiddetini arttığını, 04.12.2016 tarihinde silahla önce müvekkiline nişan alıp daha sonra masaya ... ettiğini, bu nedenle koruma kararı alındığını, koruma kararına rağmen camları taşla kırarak kapıyı tekmelediğini belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Beyza'nın velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 21.11.2017 tarih ve 2017/43 Esas, 2017/866 Karar sayılı kararı ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı madesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 2019/1136 Esas 2020/809 Karar sayılı ilamı ile; öncelikle davalıya gerekçeli karar usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davalının istinaf başvurusunun süre yönünden reddine dair İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararın kaldırılmasına, davalı erkeğe dava dilekçesinin tebliği usulüne uygun olarak yapılmadan, dilekçeler teatisi aşaması tamamlanmadan yargılama yapılarak davalı erkeğin savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, usule uygun şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davalının sair istinaf taleplerinin ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, davacı kadına küfür ve hakaretler ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ergin olduğundan velâyet ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadının gelir getirici bir işte çalışıyor olması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine, usulüne uygun şekilde talep edilmediğinden kadının maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, süresinde maddî ve manevî tazminat talebinde bulunulduğu dikkate alınarak kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini ileri sürerek nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılması isabetli görülmediğinden davacının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kadın yararına dava tarihi olan 13.01.2017 tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadının kusuru bulunmadığı, kadının asgari ücret seviyesinde gelir elde ettiği ancak bu gelirinin kadını yoksulluktan kurtarmayacağı, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ne, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, davacının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; süresinde maddî ve manevî tazminat talebinde bulunduklarını, tazminatlar konusunda karar verilmesine yer olmadığı kararının hatalı olduğunu ileri sürerek tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadının boşanmanın fer'î niteliğindeki maddî ve manevî tazminat taleplerinin usulüne uygun talep edilip edilmediği, kadının maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 ... maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.