Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6154 E. 2023/4788 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Edinilmiş maldan kaynaklanan değer artış payı ve katılma alacağının hesabı ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uygun hesaplama yaptığı ve usul/kanuna aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/660 E., 2022/678 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın reddine

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen değer artış payı, katılma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; taraf vekillerinin başvurularının kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava dilekçesinde; dava önce müvekkili adına edinilen taşınmazın satışından elde edilen para ve kredi kullanılarak davalı-davacı adına edinilen taşınmazda müvekkilinin hakkı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, tasfiye sonucunda ortaya çıkacak meblağın tasfiyenin sona ermesinden başlayarak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve mal rejimin tasfiyesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; daha önce müvekkili adına satın alınan taşınmaz müvekkilinin annesi tarafından evlenmeden önce satın aldığını, dava dışı taşınmaza yapılan iyileştirmelerin müvekkilinin ailesi tarafından yapıldığını; evlilik birliği içinde satın alınan araçlar satılarak evlilik birliği içinde harcandığını, düğünde takılan altınların çalındığını belirterek karşı davanın reddini savunmuştur.

3.... erkek vekili 16.02.2018 tarihli dilekçesinde; taşınmazın değerinden müvekkiline düşecek, yarısına isabet eden 160.000.00 TL'nin mal rejimi tasfiyesi sonucunda yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde; dava dışı taşınmazın nişanlılık döneminde satın alındığını, taşınmaza müvekkilinin ailesi tarafından tadilat yapıldığını, tasfiye konusu taşınmazın müvekkilinin geliri ile edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak üzere, mal rejiminin tasfiyesiyle, 34 UD 7512 plakalı aracın sürüm değerinin müvekkiline iadesini, bilirkişinin tespit edeceği gerçek değere (ziynet eşyaları açısından aynı zamanda gerek miktara ilişkin olarak da) ilişkin her türlü hakları saklı kalmak üzere şimdilik 90.486,00 TL ziynet eşyası, katkı payı alacağı, katılım alacağı ve tasfiyeden kaynaklı sair alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2018 tarih ve 2014/157 Esas, 2018/343 Karar sayılı kararı ile, tarafların evlilik aşamasında dava dışı 702 ada 901 parsel 1 nolu taşınmazı ... adına alıp tapuya kayıt ettirdirdikleri, işbu taşınmazın 18.12.2016 tarihinde satılarak elde edilen bedelin 155.000,00 TL olarak davalı-davacı adına bankaya bloke edildiği, davacı-davalının iş kurması ve araç edinmesi sırasında bu bedelin bir kısmının harcanmış olduğu, kalan 65.000,00 TL'nin tasfiye konusu edinilmiş mal olduğu iddia olunan 204 ada 27 parsel 27 nolu bağımsız bölümün alınarak davalı-davacı adına tescil edildiği, taşınmazın 75.000,00 TL kredi kullanılarak alındığı, kredinin faizi ile birlikte 161.478.86 TL'ye ulaştığı, ... her ne kadar dava dışı taşınmazın annesinin parası ile alındığını belirtmiş ise de, dosya kapsamı ve tanık anlatımına göre dava dışı taşınmazın davalı-davacı ve ailesinin katkısı ile her iki tarafça birlikte alındığı sonucuna varıldığı, davacı-davalıya isabet eden ve şahsi malı olan paranın iş kurma, araç alımında kullanıldığı, 65.000,00 TL'nin davalı-davacının şahsi malı olarak kabul edilmesi gerektiği, boşanma davasının açıldığı sırasında kredinin 51 taksitin ödendiği, bu taksidin karşılığı olan 96.961,54 TL davalı-davacının edinilmiş malı olduğu, yarısı olan 48.482.77 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-davacıdan alınıp davacı-davalıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine; davalı-davacı ziynet eşyalarının davacı-davalının annesinde olduğunu iddia etmiş ise de, meydana gelen hırsızlık olayında bir kısım ziynet eşyalarının çalındığının polise davalı-davaco tarafından beyan edilmesi, hayatın olağan akışına göre ziynet eşyalarını davacı-davalının annesinde bulunmasının mümkün bulunmadığından davalı-davacının ziynet alacağı davasının reddine; davalı-davacının ... adına kayıt edilip elden çıkarılan 34 UD 7512 plakalı aracın davalı-davacının babasının parası ile alındığını belirtmiş ise de, davacı-davalının şahsi hesabından harcanan paralar ile alındığı sonucuna varıldığından araç ile ilgili davalı-davacı tarafın isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili ve katılma yoluyla davalı-davacı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 12.12.2019 tarih ve 2018/2340 Esas, 2019/1928 Karar sayılı kararı ile, davalı-davacı kadın vekilinin karşı davaya yönelik istinaf dilekçesinin incelemesinde; katılma yolu ile istinafın asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olduğu, davacı-davalının karşı davayı istinaf etmediği, davalı-davacının katılma yolu ile karşı davayı istinaf edemeyeceği gerekçesiyle; davalı-davacı vekilinin karşı davaya yönelik katılma yoluyla istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

2. Taraf vekillerinin asıl davaya yönelik istinaf itirazlarının incelemesinde; tasfiye konusu taşınmazın 65.000 TL peşinat kısmının dava dışı taşınmazın satış parası kullanılarak ve 75.000,00 TL'sinin de banka kredisi eklenerek 140.000,00 TL'ye edinildiği, banka kredisinin 120 ay vadeli olduğu ve 63 takstinin boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ödendiği, evlilik öncesi edinilen mallara ilişkin alacak talepleri ile boşanma davası açıldıktan sonra gerçekleştirilen ödemelere/katkıya ilişkin taleplerin mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu taleplerle ilgili olarak (koşulları varsa) genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemelerinde dava açma hakkı bulunduğu, Mahkemece nişanlılık döneminde edinilen dava dışı taşınmazın edinilmesinde her iki tarafın da parasının kullanıldığı esasına dayalı tespit ve hesaplamasına itibar edilmesinin mümkün olmadığı; davalı-davacının işçilik alacağı/tazminatı şeklinde nitelendirdiği paranın, tasfiye konusu taşınmazın edinilmesinde ya da tadilatında kullandığının kanıtlanamadığı, davalı-davanının dava dışı taşınmazın satışından elde edilen 155.000,00 TL'nin hibe edilmiş sayılacağına; tasfiye konusu taşınmazın alımında kullanılan 65.000,00 TL peşinatın, davacı-davalının evlilik öncesi edindiği dava dışı taşınmazın satışından elde edilen paradan, yani kişisel malından karşılandığı, davacı-davalının tasfiye konusu katılma alacağı dışında, değer artış payı alacağı da bulunduğu; taşınmazın edinme tarihindeki 140.000,00 TL değerine, 65.000,00 TL peşinatın (kişisel mal) oranının 0,4642 olduğu, 75.000,00 TL krediden (edinilmiş mal) gelen paranın oranının ise 0,5358 olduğu, 320.000,00 TL sürüm değeri ile çarpıldığında 148.544,00 TL değer artış payı alacağı, sürüm değerinden değer artış payı alacağı çıkarıldığında bulunan 171.456,00 TL'nin 0,5358 edinilmiş mal oranı ile çarpıldıktan sonra, 63/120 kısmının ise (90.014,00 TL) artık değer olacağı, bunun 1/2'si olan 45.007,00 TL tutarın ise katılma alacağı olacağı, davacı-davalının sonuç olarak toplam 193.551,00 TL alacağı olduğu, davacı-davalının başlangıçta 175.000,00 TL alacak olarak açılan ve bu değere göre harçlandırılan talebini 160.000,00 TL şeklinde ıslah ettiği gerekçesiyle; ... vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın taleple bağlı kalınarak (dava değerini azaltan ıslah da gözetilerek) kısmen kabulüne, toplam 160.000,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; ... vekilinin ıslahına göre feragat edilmiş sayılan 15.000,00 TL alacak yönünden davanın reddine; karşı dava yönünden davalı-davacı ziynet eşyalarının davacı-davalının annesinde olduğunu iddia etmiş ise de, meydana gelen hırsızlık olayında bir kısım ziynet eşyalarının çalındığının polise davalı-davacı tarafından beyan edilmesi, hayatın olağan akışına göre ziynet eşyalarını davacı-davalının annesinde bulunmasının mümkün bulunmadığından davalı-davacının ziynet alacağı davasının reddine; davalı-davacının ... adına kayıt edilip elden çıkarılan ... plakalı aracın davalı-davacının babasının parası ile alındığını belirtmiş ise de, davacı-davalının şahsi hesabından harcanan paralar ile alındığı sonucuna varıldığından araç ile ilgili davalı-davacı tarafın isteminin reddine, davalı-davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 29.12.2021 tarih ve 2021/5368 Esas, 2021/10234 Karar sayılı kararı ile, davalı-davacı vekilinin karşı dava yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davacı-davalının sadece asıl dava yönünden istinaf edildiği, davalı-davacı tarafından süresinde karşı dava yönünden istinaf edilmediğinden Bölge Adliye Mahkemesince karşı dava yönünden davalı-davacının katılma yoluyla istinaf taleplerinin reddine dair kararına yönelik temyiz dilekçesinin reddine; davalı-davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; bankadan gelen yazı cevabı ekinde bulunan kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosuna göre taşınmazın edinilmesinde kullanılan kredinin 120 ay vadeli olduğu, boşanma dava tarihine kadar (03.10.2011) 51 aylık taksitin ödendiği, ancak Bölge Adliye Mahkemesince 63 aylık taksit ödenmiş gibi hesaplama yapıldığı; tasfiye konusu taşınmaz için kullanılan kredinin boşanma dava tarihinde kadar yapılan kredi ödemelerinin (51 aylık taksit) toplam kredi ödemelerine (120 aylık taksit) ve edinme değerlerine oranlaması yapılarak sonucuna göre artık değere katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın edinme tarihindeki 140.000,00 TL değerine, 65.000,00 TL peşinatın (kişisel mal) oranının 0,4642 olduğu, 320.000,00 TL sürüm değeri ile çarpıldığında 148.544,00 TL değer artış payı alacağı, 75.000,00 TL krediden (edinilmiş mal) gelen paranın oranının ise 0,5358 olduğu, sürüm değeri ile çarpıldığında 171.456,00 TL'nin kredi ile karşılandığı, boşanma dava tarihinden önce ödenen 51 kredi taksit olduğu; evlilik birliği içinde 51 kredi taksitinin geri ödeme tutarının toplamda 64.705,32 TL olduğu, boşanma dava tarihinden sonraya kalan taksit tutarının 69 kredi taksiti olduğu, boşanma dava tarihinden sonra ödenen kredi taksitinin 77.301,16 TL olduğu, geri ödeme toplamının 142.006,48 TL olduğu, evlilik içinde ödenen kredinin toplam kredi ödemesine oranının güncel değere göre kredi ile karşılanan miktarla oranlaması (64.705,32 x 142.006,48 / 171.456,00) yapıldığında 78.124,00 TL artık değer olacağı, bunun 1/2'si olan 39.062,00 TL tutarın ise katılma alacağı olacağı, davacı-davalının sonuç olarak toplam 187.606,00 TL alacağı olduğu, davacı-davalının başlangıçta 175.000,00 TL alacak olarak açılan ve bu değere göre harçlandırılan talebini 160.000,00 TL şeklinde ıslah ettiği; kararının onanan bölümlerinin hükmün infazında tereddüt yaratmaması amacıyla, yeniden oluşturulan hüküm içeriğinde aynı şekilde tekrarlandığı gerekçesiyle; davalı-davacı vekilinin katılma yoluyla karşı davaya yönelik istinaf dilekçesinin reddine; ... vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne, davalı-davacı vekilinin asıl davaya yönelik başvurusunun reddine; İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın taleple bağlı kalınarak (dava değerini azaltan ıslah da gözetilerek) kısmen kabulüne, toplam 160.000,00 TL alacağın (148.544,00 TL değer artış payı ve 39.062,00 TL katılma alacağının toplamı 187.606,00 TL ise de taleple bağlı hüküm kurulduğu) karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; ... vekilinin ıslahına göre feragat edilmiş sayılan 15.000,00 TL alacak yönünden davanın reddine; karşı dava yönünden davalı-davacı ziynet eşyalarının davacı-davalının annesinde olduğunu iddia etmiş ise de, meydana gelen hırsızlık olayında bir kısım ziynet eşyalarının çalındığının polise davalı-davacı tarafından beyan edilmesi, hayatın olağan akışına göre ziynet eşyalarını davacı-davalının annesinde bulunmasının mümkün bulunmadığından davalı-davacının ziynet alacağı davasının reddine; davalı-davacının ... adına kayıt edilip elden çıkarılan ... plakalı aracın davalı-davacının babasının parası ile alındığını belirtmiş ise de, davacı-davalının şahsi hesabından harcanan paralar ile alındığı sonucuna varıldığından araç ile ilgili davalı-davacı tarafın isteminin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepler

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; bozma ilamı doğrultusunda hesaplama yapılmadığını, peşinatın ve kredi ödemesinin 17.500,00 TL'sinin müvekkilinin kişisel malı ile yapıldığını, evlilik birliği içinde ödenen kredinin toplam taşınmaz değerine oranının %20 olduğunu, buna göre katılma alacağının 32.000,00 TL olacağını, müvekkili aleyhine fazla alacağa hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, edinilmiş mal oranı ve alacağın bozma ilamı doğrultusunda doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı, katılma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı- davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.