"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/897 E., 2022/934 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kusurlu tarafın davacı kadın olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2021 tarihli ve 2019/355 Esas, 2021/375 karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin davacı ve davacının kızına karşı şiddet içeren söz ve davranışlarda bulunduğu, eşine ilgi ve özen göstermediği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.09.2021 tarihli ve 2021/1440 Esas, 2021/1347 Karar sayılı kararıyla; Davacı asil tarafından sunulan dilekçe ile dava açıldığı, dilekçeler teatisi sırasında davacı vekilinin dosyaya vekâletname sunduğu, cevaba cevap dilekçesi verilmeden dilekçeler teatisi tamamlanarak ön inceleme için gün verildiği, taraflara tebligat çıkarıldığı, 18.12.2019 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasına kadarki aşamada davacı tarafın ileri sürdüğü vakıaları hangi delillerle ispat edeceğini bildirmediği gibi özellikle tanık deliline de dayanmadığı, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunun belirlendiği ve sulh sağlanamadığı, davalı erkeğin kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini isteyerek istinaf talebinde bulunduğu, davacı kadının tanık deliline dayanmadığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen sürenin de sonuç doğurmayacağı ve davacı kadın kendine verilen süre içinde bildirip dinletse dahi tanıklarının beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, bu nedenle davacının boşanma davası ispat edilemediğinden reddi gerektiği belirtilerek, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarihli ve 2021/9415 esas, 2022/3097 karar sayılı kararı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına karar verilip yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının diğer temyiz itirazları yersiz olduğu belirtilerek, hükmün tedbir nafakası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı bulunan davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece delillerin toplanmadığını, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğunu, yemin delili ve bilirkişi incelemesine ilişkin delillerin bölge adliye mahkemesince toplanmadığını, tanıklarının dinlenmediğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.