Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6212 E. 2023/2649 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve vekâlet ücreti.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, bu durumda eşit kusurlu eş lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği ve erkeğin maddi tazminat talebinin boşanmanın fer'i niteliğinde değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve erkeğe hükmedilen manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/967 E., 2022/1225 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/425 E., 2022/26 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kesinleşen yönler dışında kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... Eğribel vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinden ... yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evine ve eşine olan sadakatinin azaldığını, müvekkiline yalan söylediğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığnı, taraflar arasında yaşanan bir tartışmada müvekkilinin çaresiz bir şekilde odaya kendisini kapatması sonucu davalının eline bıçak alarak müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkilinin odadan dışarıya çıktığında davalının elindeki bıçak ile müvekkilini sağ bileğinden yaraladığını ve müvekkilinin bileğine dört dikiş atıldığını, müvekkilinin bulunmadığı ortamlarda davalının müvekkilinin anne ve babasına müvekkilini kötülediğini, ekonomik yönden kendilerine destek vermeleri gerektiğini söyleyerek müvekkilini huzursuz ettiğini, müvekkiline karşı sen adammısın, beynamazsın gibi sözler sarf ederek müvekkilini aşağıladığını, müvekkilinin vardiyalı olarak çalıştığını, bir gün anahtarı unutup eve geldiğinde sesten ve ışıktan evde birilerinin olduğunu anlamasına rağmen ısrarlı zile basması sonucu davalının üzerinde bornoz ile kapıyı açtığını ve müvekkiline duşta olduğunu söylediğini, müvekkilinin bunun üzerine duşun ... olması ve davalının gerek saçının gerekse vücudunun ıslak olmaması ve yangın merdiveni kapısının açık olması nedeniyle yalan söylediğini anladığını, müvekkilinin işyerinde mesaiye kaldığı günlerde tarafların müşterek aile konutunun olduğu apartman sakinleri tarafından davalının başka bir erkeğin arabasından indiğini, apartmana çok ... bir şekilde görünmeden girmeye çalıştığını ve bu olayın artık birden fazla komşu tarafından görünmeye başlandığını, davalının kendisini aldattığı düşüncesi ile davalının telefonunun whatssup kayıtlarına ulaştığında eşinin kendisini aldattığı gerçeği ile yüz yüze geldiğini, davalının müvekkilini aldattığı kişinin Serkan isimli evli ve iki çocuklu bir şahıs olduğunun ortaya çıktığını,bu şahsın eşine faceebook üzerinden ulaşarak aldatma eylemini kendisine söylediğini ancak kendi eşinin davalı ile yıllardır ilişkisinin olduğunu bildiğini, eşinden başka gelirinin olmadığından dolayı boşanma davası açamadığını, çocukların velâyetlerini alamama endişesinden dolayı evliliği sonlandıramadığını söylediğini, davalının müvekkilini hayat kırıklığına uğrattığını, müvekkili ve ailesi tarafından düğün masrafları ve müşterek aile konutunun oluşturulabilmesi için maddî olarak 100.000,00 TL üzerinde masraf yapıldığını, müvekkilinin davalının sadakatsizliğini ve zina eylemlerini öğrenmesinin ardından psikolojisinin bozulduğunu ve işyerinden rapor alarak çalışamadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sadakat yükümlüğüne aykırı davrandığına ilişkin davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacı tarafından mahkemeye ibraz edilen whatsapp yazışmalarının sahte olarak üretilen belgeler olduğunu, tarafların müşterek konutunda bulunan bilgisayar üzerinde uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılmasını ve davacı eşin ibraz etmiş olduğu whatsapp yazışmalarının hangi tarihte saat kaçta ve hangi ıp numarası üzerinden yapıldığının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin yıllardır davacı adına kayıtlı olan hattı kullandığını ve anılan hattın dışında başka bir hat kullanmadığını, davacı tarafından ismi ileri sürülen Serkan isimli şahıs ile müvekkilinin bir dönem mesai arkadaşlığının olduğunu, Serkan isimli şahsın servis şoförü olduğunu, bu süreçte mesai arkadaşlığı ile sınırlı olmak ve iş ile ilgili olmak kaydıyla müvekkilinin zaman zaman bu şahısla görüştüğünü, davacının gece mesaisinde olduğu zamanlarda müvekkilinin kendisini büyüten dedesinin yanında kalmakta olup davacının aksi yöndeki iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin annesinin vefat etmesi nedeniyle ... yaştan bu yana dedesi ile birlikte kaldığını, davacı mutfakta tamir işi ile uğraşırken kendisini yaraladığını ve müvekkilinin davacıyı alarak hastaneye götürdüğünü, davacının evlilik birliği içerisinde müvekkiline karşı zaman zaman psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davacının aşırı kıskanç, asabi ve iletişime kapalı bir mizaca sahip olduğunu, davacının müvekkilini ve ailesini tehdit ettiğini, davacının müşterek konutun kilidini değiştirmek suretiyle müvekkilini müşterek konuttan kovduğunu, müvekkiline ait olan arabayı müvekkiline haber vermeden müşterek konutta bulunan yedek anahtarı ile kaçırdığını, davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 01.10.2020 tarih ve 2018/367 Esas, 2020/478 Karar sayılı kararı ile; davalı kadının kendi telefonuna koyduğu şifreyi ve Serkan ile olan görüşmesini gizleyerek eşinin ... duygusunun sarsılmasına sebep olduğu, davacı erkeğin kadının giyim ve kuşamına karışarak aşırı kıskançlık gösterdiği, davalı kadına başkalarının yanında ilgisiz davranışlar sergilediği, eşinin aldatmasından şüphe duyması üzerine bu olayı eşinin ailesine aktardığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğuna, davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı madesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, boşanmaya yol açan olaylarda davacı erkek ağır kusurlu olduğundan erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2021 tarih ve 2021/249 Esas 2021/1630 Karar sayılı ilamı ile; dava erkek vekilinin dava dilekçesinde, müvekkili ve ailesi tarafından düğün masrafları ve müşterek aile konutunun oluşturulabilmesi için maddî olarak 100.000,00 TL üzerinde masraf yapıldığını belirterek müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ettiği, erkeğin ailesi tarafından düğün masrafları ve müşterek aile konutunun oluşturulabilmesi için yapılan masraflar nedeniyle istenilen maddî tazminatın 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olmadığı, boşanmanın eki niteliğinde olmayan bu talebin ayrı harca tabi olduğu, başvurma harcının dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsadığı da göz önünde bulundurularak bu istemle ilgili nispi peşin harcın davacıya tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde, görev hususu da değerlendirilerek bir karar verilmesi, harç tamamlanmadığı takdirde ise ilgili işlemlerin yapılması gerekirken yazılı şekilde maddî tazminat yönünden kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verilmesi ... olmadığı gerekçesiyle davacı erkeğin istinaf isteminin kabulü ile belirtilen eksikliklerin tamamlanarak bir karar verilmesi için kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımları hariç olmak üzere kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... sarsıcı davranışlarda bulunan, telefonu gizleyerek ve şifre koyarak şüpheli davranışlarda bulunan, eşine ... düşürücü sözler söyleyen davalı kadının boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olduğu, eşine ilgisiz davranışlar sergileyen, aşırı kıskanç davranışlarda bulunan ve eşinin aldatmasından şüphe duyması üzerine bu olayı eşinin ailesine aktaran davacı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda az da olsa kusurlu olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin ağır veya eşit kusurlu olmadığı, davalının eşine ... düşürücü sözler söylediği ve ... sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu olayların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı erkek yararına yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davacının nispi peşin harcı yatırmaması ve davacı vekilinin harç yatırmayacağına ilişkin beyanı karşısında davacının 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi kapsamında olmayan düğün masrafları ve müşterek aile konutunun oluşturulabilmesi için yapılan masraflarından kaynaklı tazminat davasının açılmamış sayılmasına, davacı lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının başka kusurlarının da ispatladığını, davalının tam kusurlu olduğunu, tazminat talebinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kusur belirlemesi ile lehine takdir edilen tazminatların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun olmadığını, erkeğin tazminat taleplerinin reddedilen kısmı ve maddî tazminat talebi hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairenin 2021/249 Esas ve 2021/1630 Karar sayılı kesin olarak verilen ve taraflarca temyiz de edilmeyen ilamı ile erkek tarafından talep edilen maddî tazminatın 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi kapsamında olmadığı, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp, ayrı harca tabi bağımsız bir istem olduğu, başvurma harcının dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsadığı da göz önünde bulundurularak, bu istemle ilgili nispi peşin harcın davacıya tamamlattırılması harç tamamlandığı takdirde, görev hususu da değerlendirilerek bir karar verilmesi; harç tamamlanmadığı takdirde ise Harçlar Kanunu'nun 32 nci maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği belirtilmiş, davacı erkek vekili 19.11.2021 günlü oturumda, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi kapsamı dışında kalan bir maddî tazminat taleplerinin olmadığını, 02.12.2021 tarihli dilekçelerinde de maddî tazminat taleplerinin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi kapsamında olduğunu belirtmiş, Dairenin kaldırma kararında, davacının maddî tazminat talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi kapsamında olmadığı belirlenmesine rağmen davacı vekilinin dilekçeler teatisi aşamasında öne sürülmeyen bu yeni talebinin iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında kaldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddî tazminata hükmedilmesinin ... olmadığı gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, erkeğin maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesince verilen önceki kararda tarafların boşanmalarına karar verildiği, Dairenin 2021/249 Esas ve 2021/1630 Karar sayılı ilamı ile de verilen kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımları hariç olmak üzere kaldırılmasına karar verildiği, önceki kararın boşanma yönünden istinaf edilmediği ve kararda davacı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedildiği ve boşanma yönünden istinaf edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, vekâlet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı erkeğin tüm, davalı kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının başka kusurlarının da ispatladığını, davalının tam kusurlu olduğunu, tazminat talebinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kusur belirlemesi, manevî tazminatın miktarı, maddî tazminat hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olmadığını, davacı erkeğin ispatlanan başkaca kusurları olduğunu, davacı lehine manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, açılmamış sayılan maddî tazminat davası yönünden lehine vekâlet ücreti verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak görülen boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında verilen kararların dosya kapsamına uygun olup olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 ... maddesi, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. O halde, yanılgılı değerlendirme sonucu davalı kadının ağır, davacı erkeğin ise az kusurlu olduğunun kabulü ... olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına manevî tazminata karar verilemez. Davacı erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası koşulları oluşmamıştır. O halde davacı erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması ... olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

3.Kabule göre; davacı erkeğin dava dilekçesindeki ve duruşma sırasındaki beyanları dikkate alındığında maddî tazminata ilişkin talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında, boşanmanın fer'i niteliğinde maddî tazminat olduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacı erkeğin maddî tazminat talebinin bu kapsamda değerlendirilip sonucu uyarınca olumlu- olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ... görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı paragraflarda gösterilen nedenlerle kusur belirlemesi ve davacı erkek lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden, davalı kadın yararına, maddî tazminat yönünden ise erkek yararına BOZULMASINA, yukarıda (3) numaralı paragrafta açıklanan bozma sebebine göre davalı kadın vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklanan bozma sebebine göre davacı erkeğin konusuz kalan manevî tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına

2.Davacı erkeğin kusur belirlemesine yönelik temyiz itirazının REDDİNE,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ve 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin de davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.