Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6298 E. 2023/2247 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanma ve fer'i taleplerin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, delillerin ve tarafların beyanlarının değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, kadın yararına hükmedilen nafa ve tazminat miktarlarında bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/270 E., 2022/840 K.

DAVACI- DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI- DAVACI : ... vekili Av. ... vd.

DAVA TARİHİ : 07.11.2017- 23.11.2017

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/929 E., 2019/1221 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı- davacı ... vekili Av. Sezen ... geldi. Karşı taraf davacı- davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1983 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, agresif olduğunu, ortak konutun eşyalarına zarar verdiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, iftira attığını, aile içerisinde kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, yatağını ayırdığını, ortak konuta kadından ve ortak çocuklardan habersiz kamera ve ses kayıt cihazı yerleştirdiğini, kadına boşanmayı kabul etmemesi durumunda bu kayıtları sosyal medyada yayınlayacağını söylediğini, kamera kayıtları üzerinden ortak çocukları da kadını boşanmaya ikna etmeleri konusunda tehdit ettiğini, karşı davada dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminat, ortak konutun kadına tahsis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava ve ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, büyü yaptırdığını, birlik görevini ihmal ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, aile içerisinde kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, hakaret ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, birden fazla kez ... sarsıcı davranışta bulunduğu, kadına karşı soğuk davrandığı, ayrı odada kaldığı, kadından habersiz ortak konuta ses kayıt cihazı ve kamera yerleştirdiği, bu kayıtlar üzerinden kadına şantaj yaptığı yine ortak çocuklara da kadını boşanmaya ikna etmemeleri durumunda elindeki kayıtlarla memuriyetlerini yakacağı ile ilgili tehdit ettiğini, her ne kadar karşı dava dilekçesinde, kadının erkeğin cebinden gizlice para aldığı ve bu iddiayı ispat için kamera kayıtları delil olarak sunulmuşsa da kamera kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğu ve bu sebeple hükme esas alınamayacağı, yine erkek tanıklarının bir kısım beyanlarının bizzat görgüye dayalı olmadığı bir kısmının ise kendi kişisel çıkarımlarına ilişkin olduğu, her ne kadar erkek barışmak istediğini beyan ederek ortak konuta dönmüşse de bu durumun açılacak bir boşanma davasından kadın aleyhine delil toplamak için olduğu, erkeğin başından beri boşanmak niyetinde olmadığı bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, karşı davanın reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, tarafların ortak çocukları ergin olduğundan velâyet ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, kadının çalışmadığı, yaşı nedeniyle iş bulmasının çok zor olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, mevcut ve beklenen menfaatler, hakkaniyet ilkesi, tarafların evli kaldığı süre dikkate alınarak kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tanık beyanlarının çelişkili olduğu, telefon kayıtlarının 2016 yılı öncesine ilişkin olduğu, tarafların barıştıkları, kadının erkeğin davranışını affettiği, iddialarını başka şekilde ispat etme imkanı olmadığından ortak konuta kamera yerleştirdiği, eksik araştırma ile karar verildiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü gerektiği, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; telefon kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı, taraflar barıştıktan sonra da erkeğin gece geç saatlerde çok sayıda görüşme yaptığı, delillerin eksik toplanmadığı, kamera kayıtlarının erkek tarafından hukuka aykırı olarak elde edildiği, kusur tespitinde esas alınmamalarında herhangi bir isabetsizlik olmadığı, delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, İlk Derece Mahkemesince vaka ve hukuki değerlendirmenin usul ve esas yönünden isabetli olduğu, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle her iki dava ve ferileri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddinin, kadının davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ve 371 ... maddesi, 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ... maddesi, 51 ... maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.