"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi, kadının boşanma davasının kabulü, eksik inceleme, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-karşı davalı erkeğin kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Her ne kadar bölge adliye mahkemesi tarafından kesin olmak üzere hüküm verildiği belirtilmiş ise de davalı-karşı davacı kadının ziynetlere yönelik aynen iade talebinin de bulunduğu, bölge adliye mahkemesi karar tarihi itibariyle aynen iadesine hükmedilen ziynetlerin değerlerinin temyiz sınırının üzerinde olduğu anlaşılmakla temyiz talebinin incelenmesine geçilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin 2. fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Kanunun 298. maddesinin 2. fıkrasında da gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen kısa kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan ziynet eşyalarının ayar, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden kadının ziynet alacağı davasında hükmedilen ziynetlerin gramları ayrı ayrı gösterilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 08.12.2022 (Per.)