"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/453 E., 2022/1245 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinop 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/382 E., 2021/416 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı-karşı davalı kadın tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. Mustafa ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekiline duruşma gün ve saatini bildirir tebligat usulüne uygun olarak yapılmasına rağmen duruşmaya gelmedikleri görüldü. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, yalan söylediğini, sık sık ortak konutu terk ettiğini, kadına haber vermediğini, ... düşürücü davranışlarda bulunduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, baskıcı olduğunu, sık sık ailesinin yanına gittiğini, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığını ilgisiz olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, ortak konutu otel gibi kullandığı, ortak konuttan habersizce gittiği ve lojmana taşındıktan sonra kadını arayıp sormadığı, kadının ise ortak konutla ilgilenmediği, ailesinin yanına köye gittiği, ortak konuta geç geldiği, kazancını kendi ailesine verdiği, erkeğe hakaret ettiği bu durumun dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan kadının, kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 7.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkek tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğu ve dinlenen tanıkların erkeğin akrabaları olduğu, beyanlarının haksız ve soyut olduğu, hükme esas alınamayacağı, kararın gerekçesiz olduğu, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu davranışı bulunmaması sebebiyle erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi, buna karşın kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu davranışının bulunmadığı, kadının dinlenen tanıklarının beyanının bizzat görgüye dayalı olmadığı ve hükme esas alınamayacağı, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, taraflar yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ve 371 ... maddesi, 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ... maddesi, 51 ... maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda; kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Hükme karşı, davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek her iki tarafın da istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince kadına, ortak konuta geç geldiği, kazancını kendi ailesine verdiği vakıaları kusur olarak yüklenmişse de dinlenen tanık beyanlarına göre; kadının ortak konutun geçimine katkı sağlamak amacıyla kardeşine ait yufka dükkanında çalıştığı ve ortak konuta bazı günler bu nedenle geç gelebildiği, ailesine ihtiyaç duydukları zamanlarda maddî olarak destek olduğu, bu vakıaların kadına yüklenmesinin hatalı olduğu, yine her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kadına, eşine hakaret ettiği vakıası kusur olarak yüklenmişse de hakaret içeren sözün ne zaman söylendiğinin belli olmadığı ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, dinlenen tanık beyanları uyarınca İlk Derece Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında erkeğin ayırca maddî ve manevî olarak ilgisiz olduğunun ispatlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
4.Yukarıda (3) numaralı paragrafta açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
5. Yukarıda (3) numaralı paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkek ağır kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemez. Erkek yararına 4721 sayılı Kanunu'nun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları koşulları oluşmamıştır. O halde davalı-karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması ... olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Yukarıda (3), (4) ve (5) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden İsmet'e yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran Ayfer'e iadesine,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin İsmet'ten alınıp Ayfer'e verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.