Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6480 E. 2023/2781 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma davasında evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı ve davanın reddinin hakkaniyete uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirilerek, davacı kadının boşanma davasını ispatlayamadığı ve evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek geçimsizliğin ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/392 E., 2022/753 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/968 E., 2019/924 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, kadının, anlaşmalı olarak boşanmak istediğini, erkeğin kabul etmediğini ve ortak konuttan ayrılmadığını, bu sebeple kadının Lübnan'a dönmek zorunda kaldığını, kadının hamile kaldığını, erkeğin çocuğu aldırmaya zorladığını ve psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, maddî anlamda ... sarsıcı davranışta bulunduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, Türkiye'de yaşamak istemediğini, erkeğin, Türkiye'deki işini bırakmasını istediğini, tarafların aralarında anlaştığını ve Lübnan'a gitmek için hazırlıklar yapıldığını, kadının öncesinde düzen kurmak amacıyla Lübnan'a gittiğini, erkeğin ise Türkiye'deki ortak konutu boşaltma işleri için kaldığını ve bu süre içerisinde kadının boşanmak istediğinden bilgi sahibi olduğunu, kadının, erkeğe arayarak boşanmak istediğini beyan ettiği ve mülkiyeti kadına ait ortak konutun satımı için erkeğe vekâletname verdiğini ancak vekillikten azlettiğini, kadının sağlık sorunları sebebiyle bu kararı aldığının düşünüldüğünü ve erkeğin boşanmak istemediğini, taraflar arasında boşanmaya sebebiyet verecek bir olay yaşanmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki geçimsizliklerin ispat edilmesinin zor olduğu, iki kişi arasında yaşanan olayların üçüncü kişilerce tanık olunmasının da zaman zaman hayatın olağan akışına aykırı olduğu, evliliğin, iki kişi ile birlikte ..., sevgi ve saygıya dayalı bir ilişki olduğunu ve bu ilişkinin bozulduğunu iddia eden tarafın boşanma talebinde bulunabileceği, davacı kadının Lübnan uyruklu olduğu, her toplumun evliliğe, sosyal ve kültürel olaylara bakışının farklı olduğu da düşünüldüğünde, kadının mutsuzluğunun çevresine yansımasına rağmen erkek hakkında çevresine detaylı bilgi vermemesinin evlilik birliğinin sarsılmadığını göstermeyeceği, kadının boşanma yönündeki ısrarlı talebi, aşamalardaki iddialarının dinlenen tanık beyanları beyanları ile kısmen doğrulanmış olduğu, erkeğin boşanmak istememesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin, erkeğin kadına ilgisiz ve tutarsız tutum ve davranışları ile bozulduğu, ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenemeyeceği, bu evliliğin devamında bir yarar da kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, yargılama sırasında yapılan 160,90 TL yargılama masrafının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadın yargılama sırasında kendisini vekil marifetiyle temsil ettirdiğinden kadın yararına 2.725,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince gerekçe kısmında tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına karar verildiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında tarafların aynı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına karar verildiğinin belirtildiği, ancak ikinci fıkra hükmünün davacı tarafından kusurunun daha ağır olması halinde uygulanacağı, gerekçenin hatalı olduğu ve düzeltilmesi gerektiği, kadının, apartman yönetimine ilişkin verdiği vekâletnamenin sırf yabancı alması nedeniyle genel vekâletname olarak çıkartıldığı, erkeğin kadına ekonomik şiddet uyguladığı ve bu durumun hukukta bir karşılığının olması gerektiği, kadının eşine güvenerek, kendisini site yönetiminde temsil etmesi amacıyla erkeği vekil tayin ettiği, zaman içerisinde söz konusu vekâletnamenin site yönetiminde temsil haricinde başka konularda da kullanılacak şekilde çıkarıldığının fark edildiği ve kadın tarafından azledildiği, erkeğin ... sarsıcı davranışta bulunduğu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılan vakıaların ispatlanmasına rağmen erkeğe yüklenmemesinin hatalı olduğu belirtilerek kusur belirlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmayan vakıaların hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı ve davanın reddi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, erkeğin kadına karşı ilgisiz ve tutarsız tutum ve davranışlarda bulunduğu, ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenemeyeceği, bu evliliğin devamında bir yarar da kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de tüm dosya kapsamından; eldeki boşanma davasında taraflara kusur yüklenmesinin toplanan delillerle mümkün olmadığı, kadının davasını ispat edemediği gerekçesiyle, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacı kadın vekilinin ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, davalı erkeğin boşanmak istememesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddine karar verilmesinin ... olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ve 371 ... maddesi, 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.