"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1579 E., 2022/1117 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/877 E., 2020/235 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde temyiz eden davalı ... ve karşı taraf davacı ... ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşmaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, daha evliliğin ilk günlerinde müvekkilinin ilk eşinden olan çocuğunu sorun ettiğini ve her türlü ilişkisini yasakladığını, müvekkilinin kimseyle görüşmesini istemediğini, müvekkilinin ailesinin ziyarete gelmesini ve ailesi ile görüşmesine de karşı çıktığını, takip eden süreçte müvekkilinin evde yaşadığı insanlık dışı ortam katlanılmaz hal alınca ağır bir depresyona girdiğini ve günlük hayatı kaldıramaz hale geldiğini, sağlığının bozulduğunu, bir gün davalının seni doktora götüreyim diyerek müvekkilini apar topar hastaneye götürdüğünü, hastanede yüzeysel bir görüşme yapılarak sözde bir teşhis konduğunu ve rapor düzenlendiğini, müvekkilinin rapor düzenlendiğinden davalının raporu göstermesi üzerine bilgi sahibi olduğunu, müvekkilinin devlet memuru olup altı yıldır müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, akıl sağlığının da son derece yerinde olduğunu, evlilik hayatı katlanılmaz bir hal alında müvekkilinin boşanmak istemesi üzerine davalının boşanma taleplerini davacıyı korkutarak, psikolojik baskı altına alarak ve tehdit ederek önlemeye çalıştığını, müvekkilinin 2015 yılında evden ayrılarak boşanma davası açtığını ve davada koruma kararı verildiğini, davalının müvekkilini takip ederek, tehdit etmek suretiyle yıldırdığını, müvekkilinin davayı takip edemediğini ve davalı ile birlikte yaşadıkları eve geri dönmek zorunda kaldığını, davalının müvekkiline yönelik davranışlarında değişiklik olmadığı gibi açılan boşanma davasına öfkelenen davalının uyguladığı şiddet ve hakaretin dozunun daha da arttığını, müvekkilini şiddet uygulayarak cinsel birlikteliğe de zorladığını, davalının müvekkiline yönelik sözde sağlık raporunu müvekkilinin yakınlarına ve çalıştığı okul müdürüne göndererek toplum içinde müvekkilinin itibarını sarsmaktan adeta zevk aldığını, davalının kişisel temizliğine hiç dikkat etmeyen biri olduğunu, davalının evin mutfak giderlerine de katılmadığını, evi otel gibi kullandığını, müvekkilini alakası olmayan konularda da borçlandırdığını, davalının müvekkilinin ailesine ve annesine de hakaret ettiğini, müvekkilinin maaş kartını alıkoyduğunu ve müvekkiline çok sınırlı bir para verdiğini, en son davalının "Birlikte terapiste gidelim" diyerek davacıyı hastaneye götürdüğünü, psikolojik rahatsızlığı olduğu gerekçesiyle kandırılarak hastaneye yatırılmaya çalıştığını anlayan müvekkiline zorla bir iğne yapıldığını, iğne ile uyuşmaya başlayan davacının hemen okul müdürü ile kardeşini arayarak yardım istediğini, bunun üzerine olayın savcılığa intikal ettirildiğini ve bu başvurular sonrası müvekkilinin uyandırılarak apar topar hastaneden çıkarıldığını, darp ettiğini belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, eşinin sinir krizleri geçirdiğini ve tedaviden kaçındığını, bu davanın temelinde eşinin hastalığının yer aldığını, eşinin atak dönemlerinde aşırı derecede para harcayarak etrafındakilere saçtığını ve en yakınında görünenlerce hep kötüye kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının hakkında alınan sağlık kurulu raporuna göre vâsi tayinine gerek bulunmadığı, davalı erkeğin, davacı kadını Ruh Sağlığı Hastanesine habersiz olarak yatırmaya çalıştığı, kadının yazılı beyan doğrultusunda taburcu edildiği, tarafların eve gelmesinden bir gün sonra kadına şiddet uyguladığı, okul hayatını bitirmek ve rezil etmekle tehdit ettiği, kadının akıl hastası olduğunu söylediği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal faizi ile birlikte kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 12,500.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, kadının bipolar bozukluk hastası olduğunu, bu hastalığın alevlendiği dönemlerde nelere sebep olduğunun ciddiye alınmadan, ayrıntılı gözlem ve inceleme yapılmaksızın hazırlanan yetersiz raporlar ile hüküm kurulduğunu, eksik ve yetersiz inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı görülen boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, eksik inceleme yapılıp yapılmadığı, tanıkların usulüne uygun dinlenip dinlenmediği, boşanma davasının kabulüne ve kadın lehine tedbir nafakası, maddî ve manevî tazminata karar verilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.