Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6698 E. 2023/4974 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Nüfus idaresinin davacının nüfus kaydını tek taraflı olarak değiştirmesi üzerine, davacının nüfus kayıtlarının eski hale getirilmesi istemiyle açtığı davada görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kayıtlarına geçen bilgilerde yapılan maddi hataların düzeltilmesi istemiyle açılan davalarda idari yargının görevli olduğu, ancak maddi hata niteliğinde olmayan işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğu gözetilerek, somut olayda davacının talebinin maddi hata düzeltmesi niteliğinde olmadığı ve adli yargının görevli olduğu belirlendiğinden, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin usulden ret kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2484 E., 2022/525 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/485 E., 2019/442 K.

Taraflar arasındaki nüfus kaydının eski hale getirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı kurum adına gelen olmadı. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 11.02.1983 tarihinde nüfusa kayıt edildiğini, 08.05.2015 tarih ve 42849 sayılı Nüfus Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kararı ile anne ve babası ile olan nesep bağının TC numarası ile örtüştürülerek birleştirildiğini, ... ve ...'in çocuğu olarak kayıtlı olduğunu, bu süreçte 13.12.2018 tarihinde babasının öldüğünü, Afyonkarahisar Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü tarafından 28.12.2018 tarihinde tek taraflı işlem ile davacının kayıtlarında haksız ve hukuka aykırı olarak değişiklik yapılarak davacının, babası ve annesi ile olan nesep bağının silindiğini, mahkeme kararı olmadan bu işlemin yapıldığını, babasının başka mirasçılarının ortaya çıktığını, işlemin düzeltilmesi için 19.03.2019 tarihinde idareye başvuru yaptıklarını, idarenin evrakın genel müdürlüğe gönderildiğini bildirdiğini, yapılan işlemin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 35 inci maddesine aykırı olduğunu, hakkaniyetsiz ve şaibeli olduğunu iddia ederek Afyonkarahisar Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğünce tesis edilen davacının kütük ve nesep silinmesi işleminden vazgeçilerek davacının nüfus bağının eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı İdareye tebliğ edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanınn İdare tarafından yapılan ve davacının nüfus kaydının düzeltilmesini içeren işlemin iptal edilerek eski hale dönüştürülmesi talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin açtığı dava ile Afyonkarahisar Valiliği Merkez İlçe Nüfus Nüfus Müdürlüğünün 14398847-105.01/2004 ilgi sayılı işlemi ile müvekkilinin anne ve babasıyla olan soybağının iptaline ilişkin işlemin düzeltilmesini talep ettiği, dosyaya sunulan Afyonkarahisar Valiliği Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğünün 14398847-105.01/2004 ilgi sayılı ve 28.01.2019 tarihli yazısında; "davacı ... 'in, kayıtları araştırılarak buluntu çocuk olarak mahkeme kararı ile kayyum tayin edilerek tescilinin yapıldığını, evlenerek ... soyadını aldığını, 24.07.2012 tarihinde Koçarlı İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından sehven anne ve baba TC numaralarının tamamlandığını, 2015 yılında ise genel müdürlük makamı tarafından kimlik numaraları tamamlama çalışmaları çerçevesinde otomatik tamamlandığını, ilgilinin kayıtlarında evlatlık ve soybağı olayları olmadığı gibi sehven yapılan bağlarda ki gösterilen anne ve baba kayıtlarında da soybağı veya evlatlık olay kayıtlarının bulunmadığının" belirtildiği, buna göre işlemin yapıldığı, davanın öncelikle dava şartları yönünden incelenmesi gerektiği, yargı yolunun caiz olmasının dava şartı olduğu, tüm delillerden; davacının nüfus kayıtlarında evlatlık ve soybağı olayları olmadığı için idare tarafından anne ve babasıyla olan bağlantı kayıtlarının iptal edildiği, davanın açılış ve iddianın öne sürülüş biçimi itibariyle talebin idare tarafından tesis edilen hukuki işlemin iptali istemini içerdiği, idare tarafından tesis edilen işlemin hukuka aykırı olması halinde idare mahkemelerinde iptal davasının açılmasının gerektiği, idarenin tesis ettiği işlemin iptali için mahkemenin yetkili ve görevli olmadığı anlaşıldığı gerekçesi ile Mahkeme davaya bakmakla görevli olmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, yargı yolunun caiz olmasına ilişkin dava şartı gerçekleşmediğinden davanın 6100 sayılı Kanun'un 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usülden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, kararın hukuka aykırı olduğunu, davanın, idari işlemin iptaline ilişkin bir dava olmadığını, idari işlemin iptalinin talep edilmediğini, mahkeme tespitinin hatalı olduğunu, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu, görevli ve yetkili mahkemede açıldığını, davacının ... ve ...'in çocuğu olduğunu, 1983 tarihinde nüfusa kaydedildiğini, TC kimlik numaraları ile de nesep bağının tamamlandığını, 13.12.2018 tarihinde...'in vefat ettiğini, mirasçılık belgesi alındığını, 28.12.2018 tarihinde ise Afyonkarahisar Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü tarafından ... ve ... ile olan bağının silindiğini, hangi nedenle silme işlemi yapıldığının davacıya bildirilmediğini, mahkeme kararı olmadan nüfusta değişiklik yapılamayacağını, buna rağmen mahkeme kararı olmadan silme işlemi yapıldığını, daha sonra ... mirasçısı gözükenlerin mirasçılık belgesi aldıklarını, nüfus kaydının eski hale getirilmesi gerektiğini, 5490 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesine göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davanın nitelendirilmesi ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, davanın görevli ve yetkili mahkemede açıldığını, davanın kabulü gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, nüfus idaresi tarafından davacının nüfus kaydının tek taraflı işlemle değiştirilmesi neticesinde bu işlemin geri alınarak nüfus kayıtlarının eski hale getirilmesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davaya bakmakla görevli yargı yolunun adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5490 sayılı Kanun'un 2 nci, 3 üncü, 35 inci, 36 ncı ve 38 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (2577 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin birinci fıkrası, Uyuşmazlık Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli ve 2021/522 Esas, 2021/671 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.2577 sayılı Kanun’un "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasına göre idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların idari dava türleridir.

2. 4721 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi gereğince; Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz.

3.5490 sayılı Kanun'un "Kayıt düzeltilmesi" başlıklı 35. maddesinin birinci fıkrası gereğince kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Aynı Kanun'un "Nüfus davaları" başlıklı 36 ncı maddesi gereğince nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları, nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir. Ad değişikliği hâlinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir. Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder. Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır. Aynı Kanun'un 38 inci maddesi gereğince; aile kütüklerine tescil edilmesi gereken bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtlar maddî hata kapsamında değerlendirilir. Bu tür maddî hatalar Genel Müdürlükçe ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltilir veya tamamlanır.

4.Uyuşmazlık Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli ve 2021/522 Esas, 2021/671 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, maddî hataların Genel Müdürlükçe ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltileceği veya tamamlanacağı yönündeki düzenlemeler dikkate alındığında nüfus kayıtlarına geçen isimde yapıldığı belirtilen maddî hataların düzeltilmesi istemiyle açılan davalarda idari yargının görevli olduğunun, buna karşın maddî hata niteliğinde olmayan işlemler dolayısıyla çıkan uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğunun kabulü gerekir.

5.Somut olayda ise, davalı ... İdaresinin cevabi yazısında da açıkça vurgulandığı üzere nüfus kayıtlarına ait dayanak belge olmadığı dikkate alındığında; davacının herhangi bir maddî hatadan kaynaklanmayan kayıt düzeltme davasının adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Bu husus gözetilmeksizin davanın idari işlemin iptali olduğu şeklinde yanılgılı değerlendirmelerle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.