"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, yabancı mahkemede görülen ve kesinleşen boşanma davasında manevi zararlarının tazmini talep edemediğini ileri süren davacı kadın tarafından açılan manevi tazminat (TMK m.174/2) davasıdır. Mahkemece, "Taraf beyanlarına, celp ve tetkik olunan kayıtlara ve taraflar arasında görülen Almanya Hamburg Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 282 F 91/03 Esas numaralı dava dosyasına göre boşanmaya sebebiyet veren olay olarak kabul edilen ayrı yaşama olgusuna göre kişilik haklarına saldırı olmadığından manevi tazminat belirlenebilmesi için gerekli yasal koşulların bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce 30.10.2017 tarihli kararla usulüne uygun ön inceleme yapılmadığından kararın bozulmasına karar verilmiş, yerel mahkemece bozmadan sonra "Tarafların Almanya mahkemelerinde boşandıkları ve boşanma kararının İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi’nin 2014/620 Esas sayılı 04/12/2014 tarihli kararı ile tanıma ve tenfizine karar verildiği, eldeki davada önceden dinlenen tanık beyanlarında davacı kadının iddialarına ilişkin tanıkların bizzat görgüye dayalı beyanlarının bulunmadığı ve destekleyecek herhangi bir başkaca delilin de dosyaya sunulmadığı görülmekle TMK m.174 kapsamında manevi tazminat takdir etmeyi gerektirecek bir kusurun varlığı ispat edilemediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın, kusursuz veya diğer tarafa göre az kusurlu olması ve boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması gerekir (TMK m. 174/2). O halde, yabancı mahkeme kararında, boşanmaya sebebiyet veren olay olarak kabul edilen ayrı yaşama olgusunun kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü, sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, 6100 sayılı HMK'nın 370/4. maddesi uyarınca hükmün ret gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple, kararın gerekçesi düzeltilerek ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21.09.2022 (Çrş.)