Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6853 E. 2022/9263 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen iştirak nafakası ve maddi tazminat miktarlarının yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek iştirak nafakası ve maddi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davacı-karşı davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 2012 doğumlu ... ...’in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan tarafların tüm temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Selçuk'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.11.2022 (Pzt.)