"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1683 E., 2022/513 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/798 E., 2019/546 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.09.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 19.09.2023 gününde temyiz eden davalı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, hakaret ettiğini, psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkekte olduğunu ve kadına iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet eşyalarının kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmadığı takdirde ise yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, önceki eşi ile görüşmeye devam ettiğini, evlilik birliğinin sarsılmasında kusurlu bir davranışının bulunmadığını, boşanma talebini kabul ettiğini iddia ederek, tarafların boşanmalarına, tazminat, nafaka ve ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında sürekli tartışmalar yaşandığı, evliliklerinin problemli olduğu, erkeğin, hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise hakaret ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, belirtilerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadının mevcut ve beklenen menfaati, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam ya da ağır kusurlu olmadığı, kadının çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 450,00 TL yoksulluk nafakası, ziynet alacağı davası yönünden ise dava konusu ziynetlerin kadın tarafından bağışlama iradesi ile erkeğe verildiği anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak boşanmaya karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesince, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakıalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, bu nedenle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, ancak evlilikte geçen süre, kadının yaşı, yeniden evlenme ve çalışma ihtimali ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek; davalı erkek vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen kısım yönünden kaldırılmasına ve kadın yararına 10.800,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birlikte kadının, boşanma hükmü kesinleşmemesine rağmen sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bununla ilgili ... 2. Aile Mahkemesinin 2022/944 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı ve her iki davanın birlikte görülmesi gerektiği belirtilerek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, iş bu dava dosyası ile verilen boşanma hükmü kesinleşmediğinden kadın aleyhine açılan ... 2. Aile Mahkemesinin 2022/944 Esas sayılı dava dosyasının birleştirilerek görülmesinde hukuki yarar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.
3.Değerlendirme
Davacı kadın dava dilekçesi ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanma davası açmıştır. İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kabulü ile tarafların boşanlarına ve fer'îlerine ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı davalı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesinde yapılan inceleme sonucunda; yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile kadın yararına 10.800,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, davalı erkek vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı davalı erkek vekilince yukarıda belirtildiği şekilde tüm yönlerden temyiz edilmiştir. Kadın tarafından açılan boşanma davasına ilişkin yargılama devam ederken ve henüz boşanma kararı kesinleşmemişken davalı erkek tarafından ... 2. Aile Mahkemisinin 2022/944 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açılmış ve davasının eldeki dava ile birleştirilmesini talep edilmiştir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'î konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, 4721 sayılı Kanunu'ndaki düzenlemelere aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanan iş bu boşanma davasında verilen karar davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın fer'îsi niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.