Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7258 E. 2023/4044 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve miktarı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kurallarına göre, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/53 E., 2022/806 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/205 E., 2020/273 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve tedbir nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen tedbir nafakası davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden bu yönden hüküm kurulmasına, davalı-davacı kadın vekilinin diğer, ... erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ... erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.09.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 19.09.2023 gününde duruşmalı temyiz eden ... ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı-davacı ... ile vekili gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının erkeği affettiğini ve affedilen vakıalara dayanılamayacağını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kadın aleyhine boşanma davası açıldığını ve ilgili davada ortak çocukların velâyetlerinin de talep edildiğini, ortak çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası ödemeyi kabul ettiğini, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava ile ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, alkol kullandığını, birlik görevini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, ortak konutu terk ettiğini ve birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile ortak çocukların her biri yararına yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğu, erkeğin ise sürekli izin günlerinde gece evden çıkarak eve alkollü olarak sabaha karşı gediği bu şekilde birlik görevlerini ihmal ettiği ve güven sarsıcı davranışta bulunduğu, her ne kadar erkek tarafından kadının, ailesine hakaret ettiği vakıasına dayanılmışsa da dosya kapsamına sunulan tarihi ve kiminle konuştuğu belli olmayan mesaj kayıtlarından bu vakıanın ispatlanamadığı ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının, karşı dava dilekçesinde sunduğu diğer vakıaların ise eski olaylara ilişkin olduğu, evlilik birliğinin devam ettiği ve af kapsamında kalan vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükümleri uyarınca boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocukların beyanları ve ortak çocukların fiili ayrılık dönemi içerisinde anne yanında yaşıyor olmaları dikkate alınarak ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları ve ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuklar ...ve...yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk...... yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak erkeğin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, birleşen dava yönünden ise kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat ettiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların yaşları ve ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuklar ...ve...yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk...... yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, asıl dava ve karşı davada taraflar yararına ayrı ayrı maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olması nedeniyle kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesi gerektiği, ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet ve iştirak nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusur belirlemesi ve tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında yargılama giderinin hatalı hesaplandığı ve kadın yararına vekâlet ücretine takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları ile birleşen tedbir nafakası davasında yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında asıl dava ve karşı dava yönünden usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, ortak çocukların velâyete dair beyanları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinde, ortak çocukların yaşları ve ihtiyaçları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında ortak çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakaların miktarlarında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam veya ağır kusurlu olmayan kadın yararına tazminata hükmedilmesinde ve hükmedilen tazminat miktarları ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, birleşen dava yönünden ise İlk Derece Mahkemesi tarafından birleşen davanın kabul edildiği, davalı-davacı kadın tarafından vekâlet ücreti istemediğine dair yargılama sırasında bir beyanda bulunulmadığı, buna rağmen İlk Derece Mahkemesince kabul edilen birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında kadın yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek; davalı-davacı kadın vekilinin, birleşen davada vekâlet ücreti yönünden istinaf itirazının kabulü ile birleşen davada kendisini vekil ile temsil ettiren kadın yararına 5.100,00 TL vekâlet ücreti takdiri ile davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin, ... erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine, birleşen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden kesin olmak üzere, her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden ise temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun`un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.