Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7331 E. 2023/5235 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kusurun belirlenmesi, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygunluğu hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına göre, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu değerlendirilerek, tazminat miktarı yönünden bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1648 E., 2022/1118 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/87 E., 2021/164 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden ... ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 07.11.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının yurt dışında, kendisinin ise Türkiye'de yaşadığını, tarafların uzun süredir ayrı olduklarını, evlilik birliğinin bu şekilde devam edemeyeceğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin yurt dışında yaşarken kendi başına Türkiye'ye döndüğünü, bu süreçte birlik görevlerini yerine getirmediğini, sadakate aykırı davrandığını, başınızın çaresine bakın dediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...’nın velâyetinin kendisine verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 Euro tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi için yasal faiziyle birlikte 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının herhangi bir kusurunun ispatlanamadığı, ortak çocuklarla Almanya'da ayrı yaşamakta haklı olduğu, erkeğin birlikte yaşamaktan kaçındığı, birlik görevlerini ihmal ettiği, celp edilen görüşme detaylarından anlaşıldığı şekilde erkeğin, Meral isimli şahıs ile özellikle geç saatlerde cep telefonu ile yaptığı görüşmeler ile güven sarsıcı eylemlerde bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığını, en azından kadının, erkeğin kusurlarını affettiğinin kabul edilmesi gerektiğini, kadının davasının ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, erkeğin davasının kabulü gerektiğini, tazminatların kaldırılması aksi takdirde tarafların sosyal ve ekonomik durumları, itiraz ettiğimiz kusur oranı dikkate alınarak indirilmesi gerektiğini ileri sürerek; her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmesi gerektiğini, erkeğin yüksek mal varlığına sahip olduğunu, hükmedilen tazminat miktarlarının çok az olduğunu ileri sürerek; hukuksal sebep, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, zina hukuksal sebebine dayalı olarak usulüne uygun şekilde açılmış bir boşanma davası bulunmadığından İlk Derece Mahkemesince bu yönden hüküm kurulmamasında, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışları sebebiyle, kadın bakımından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, kadının boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışı ispat edilemediğinden, erkeğin davasının reddine karar verilmesinde, ortak çocuk ... yararına ergin olduğu tarihe kadar 472 1sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların bu yönlere ilişkin istinaf isteklerinin esastan reddine, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın yararına yasal faiziyle birlikte 250.000,00 TL maddî ve 125.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığını, kadının davasının ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, erkeğin davasının kabulü gerektiğini, tazminatların kaldırılması aksi takdirde tarafların sosyal ve ekonomik durumları, itiraz ettiğimiz kusur oranı dikkate alınarak indirilmesi gerektiğini ileri sürerek; her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;kadının davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmesi gerektiğini, hükmedilen tazminatların erkeğin kusuru ve maddî durumu dikkate alındığında kadının maddî ve manevî kayıplarını karşılamaktan oldukça uzak olduğunu ileri sürerek; kadının boşanma davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine, kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden davalı- karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Hülya'ya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Hüseyin'e yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Hüseyin'den alınarak Hülya'ya verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.