Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7393 E. 2022/9548 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki delillerin ve boşanmaya sebep olan olayların değerlendirilmesinde, davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olarak kabul edilmesinin ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğu gözetilerek hüküm kısmen bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Taraflarca TMK’nın 166/1.maddesine dayalı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek; davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına 150,00 TL yoksulluk nafakası, 5.000,00 TL maddî tazminat ve 5.000,00 TL manevî tazminata ve ortak çocuklar yararına 100,00'... TL iştirak nafakasına karar verilmiş, karar davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; mahalli mahkeme tarafından kusur belirlemesinin kısmen hatalı yapıldığı, her ne kadar erkeğe "... görevini ihmal ettiği" vakıası kusur olarak yüklenmişse de kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında tanık deliline dayanmadığı, kadının tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmayacağı, erkeği kusur yüklenemeyeceği, dinlenen erkek tanık beyanlarına göre de kadının "köyde yaşamak istemediği, ameliyat olduktan sonra kendi isteği ile annesinin evine gittiği" vakıasının ... olduğu ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin karşı davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, ancak kadının kabul edilen boşanma davası istinaf edilmeden kesinleştiğinden erkeğin boşanma davasının konusuz kaldığı bu nedenle, erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı; davacı-karşı davalı kadın tarafından yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının erkek tarafından ispat edilemediği, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kadına, "köyde yaşamak istemediği, ameliyat olduktan sonra kendi isteği ile annesinin evine gittiği” vakıası kusur olarak yüklenmişse de davacı-karşı davalı kadının sağlık sorunları nedeniyle ailesinin evine gittiği, davacı-karşı davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir vakıanın varlığının ispatlanamadığı, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davasının da bulunmadığı, davanın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukukî sebebine dayalı olduğu bu düzenlemeye göre boşanmaya karar vermek için davalının az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiği, davacı-karşı davalı kadının herhangi bir kusurunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda açıklanan sebeple boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu kabul edilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, erkeğin davasının da kabulü gerektiği, ancak kadının davasının kesinleşmesi nedeniyle erkeğin davasının konusuz kaldığı ve erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu husus temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.

2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3-Yukarıda (1.) bentte açıklandığı üzere her iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek derecede bir kusurunun varlığı dosya kapsamından kanıtlanamamıştır. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiş, bozmayı gerektirmiştir.

4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının kusursuz olduğu, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı-karşı davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 23.11.2022 (Çrş.)