"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1553 E., 2022/1876 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/127 E., 2021/330 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden ... ... geldi. Karşı taraf davalı-davacı ... vekillerine usulüne uygun tebligatın yapıldığı, tebligata rağmen gelmedikleri görüldü. Başka gelen yok. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlenirken ilk evliliğinden olan oğluna üvey annelik yapmaması için kadınla açıkça konuştuğunu, çocuğuna karşı iyi davranacağı ve ablalık yapacağı konusunda sözler alarak bu evliliği yaptığını, kadının bunları kabul ettiğini ancak evlendikten on gün sonra çocuğa sürekli olarak babaannesi baktığı halde neden annesine vermiyorsunuz bu çocuğu şeklinde söylemlerde bulunduğunu, kadının daha önce bir kez evlenmiş olduğunu söylese de iki kez evlenmiş olduğunu itiraf ettiğini, dürüst olmayışının kadına bakış açısını değiştirdiğini, erkeğin horladığı gerekçesi ile ayrı yattığını, sürekli olarak erkeğe seni terk edeceğim memleketime gideceğim diye tehdit ettiğini, erkeğin üst katında oturan anne ve babasına gitmek istemediğini, sular kesildiğinde su almak için evine gelen kayınvalidesine kapıyı açmadığını, kapıyı açtığında ise benim evimden siktir ol git dediğini, en ufak tartışmada bile erkeğe hakaret ettiğini, kadının telefonuna sürekli olarak kilit koyduğunu, Hatice isimli sahte facebook hesabında sürekli olarak mesajlaştığını, erkek ve ailesine karşı sürekli olarak saygısız tavır ve davranışları olduğunu, evlilik öncesi yaşadığı sorunlar sebebi ile psikolojisinin bozuk olduğunu, defalarca ağlayarak jiletle kollarını kesmeye çalışırken yakaladığını, psikiyatriste gitmeyi kabul etmediğini, evlilik süresince erkeğin ilk eşinden olan çocuğu ...ın evlerinde misafir olarak dahi kalmasına izin vermediğini, evi terkedip ...a yerleştikten sonra intikam almak için erkeğin ilk eşini arayarak çocuk konusunda yalanlar söylediğini ve iftiralar attığını, bu konuda mesajlar gönderdiğini, bu sebeple çocuğun yurda yerleştirilmesine, erkek aleyhine davaların açılmasına neden olduğunu, erkeğin onur ve gururunun ailesi ve çevresine karşı rencide edildiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu, erkeğin ruh hastalığı derecesinde şiddet eğilimi olduğunu, babaannenin de çocuğa şiddet uyguladığını, erkeğin ve ailesinin çocuğu biyolojik annesinden koparma çabasında olduklarını, babaanne tarafından şiddete uğrayan çocuğun babadan alınarak biyolojik annesine verildiğini, 2019 yılı Ocak ayından itibaren kadının artık dayak, silahlı tehdit ve zulme dayanamayarak eşyalarını doğru düzgün alamadan evden ayrıldığını, kadının ...da bulunan ailesinden yardım istediğini, ailesi kadına yardım için geldiğinde erkeğin silah çekerek hepsini ölüm ile tehdit ettiğini, aynı zamanda fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ailesiyle ...'dan ayrıldığını, erkeğin her fırsatta kadını silahla tehdit ettiğini, erkeğin annesinin sürekli olarak kadının evinde çekmeceleri karıştırdığını, bu konuyu erkeğe dile getirdiğinde erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, cinsel ilişkiden sürekli kaçındığını, kadının kendisini itilmiş ve aşağılanmış hissetmesini sağlayacak tavır içine girdiğini, erkeğin sahte hesaplarla tuvalet ve banyoda başka bayanlarla mesajlaştığını, evlendikten sonra kuaför dükkanı açacağı sözü verdiğini ancak açılmadığını, başka bir kuaför yanında çalışmasına izin verdiğini sonrasında baskı ile işten çıkartıldığını, kadının bu sebeple maddî kayıp yaşadığını, halen emekli babası ile yaşadığını ve hiç bir geliri olmadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve kişisel eşyalarının bedeli olarak kadın lehine şimdilik yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların sürekli tartıştıkları, tarafların birbirlerine küfür ettikleri, erkeğin ve annesinin kadına hakaret ettiği, kadını müşterek evden kovduğu, tehdit ettiği, çocuk sahibi olma konusunda kadını desteklemediği, kadının ise erkeğe küfür ettiği, erkeğin ilk eşinden olan çocuğu ile yeterince ilgilenmediği, erkeğin ailesine karşı saygısız davrandığı, erkeğin çalışma teklifini kabul etmediği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, bir işte çalıştığı tespit edilemeyen kadın lehine yasal koşulları oluştuğundan aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, eşit kusurlu olduklarından tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan 9.990,00 TL' nin kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığını, kadının davasının kabulü ile kadın lehine nafakalara hükmedilmesinin hatalı olduğunu, talep edilen bileziklerin kadının kolunda olduğunu ve giderken yanında götürdüğünü, ziynet alacağının kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, ziynet alacağının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; geçimsizlikte erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadına kusur yüklenmesinin ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usum ve kanuna aykırı olduğunu, nafakaların miktarının az olduğunu, kadının kusuru ispatlanamadığı halde erkeğin davasının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, talep edilen ziynetlerin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalanın miktarı, tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağının reddedilen kısmı
yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince erkeğe, çocuk sahibi olma konusunda kadını desteklememe kusuru yüklenmiş ise de; kadının bu kusura vakıa olarak dayanmaması nedeniyle erkeğin kusurlarından çıkarılmasına, Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlar yanında, kadının vakıa olarak dayandığı ve tanık beyanı ile ispatlanan erkeğin, kadının kardeşine hakaret etmesi kusurunun ise erkeğin kusurlarına eklenmesine, Mahkemece kadına yüklenen erkeğin çalışma teklifini kabul etmemesi kusurunun erkek tarafından vakıa olarak dayanılmaması nedeniyle kadının kusurlarından çıkarılmasına, kararın taraflara yüklenen kusurlu eylemler ve taraflar arasındaki kusur dağılımına yönelik gerekçesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; erkeğe küfür eden, erkeğin çocuğu ile yeterince ilgilenmeyen, erkeğin ailesine saygısız davranan kadının az, kadına hakaret eden annesi de kadına hakaret eden, kadını evden kovan, tehdit eden, kadının kardeşine hakaret eden erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları kadın lehine oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 15.000,00 TL maddî ve15.000,00 TL manevî tazminata, 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceğinin öngörüldüğü, bu hususta karar verilebilmesi için tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği, kadın yararına uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadın lehine toptan 15.000,00 TL nafakasına, tarafların diğer istinaf itirazlarının incelenmesinde ise İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların diğer istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kardeşine yönelik fiillerin, erkeğin annesinin fiillerinin gerekçeye esas alınmasının hatalı olduğunu, kadının evlilik öncesinde yaşadığı nişanlılığı söylememesinin, evlilikten önce olduğu kürtajı eşinden saklamasının, erkeğin ilk eşinden olma oğlunun yurda alınmasına neden olan evlilik birliği içinde çektiği videoyu erkeğin eski eşine göndermesinin evlilikte sadakatsizlik olarak değerlendirilip kadına kusur olarak yüklenmesi gerekirken yüklenmemesinin hatalı olduğunu, kadının bir kısım tanıklarının duruşma günü erkeğe bildirilmediğinden erkeğin vekilinin olmadığı duruşmada dinlenilmesinin, yakın akraba olan kadın tanıklarının hükme esas alınmasının ve erkeğe kusur yüklenmesinin, kadın lehine tazminatlara ve nafakalara hükmedilmesinin, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.