"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-davalı erkeğin, "kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalara" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Erkeğin nafaka davasına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Somut olayda kabul edilen nafaka miktarlarının yıllık miktarları karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından nafakalara ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, erkeğin nafakalar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
5- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar 2004 doğumlu ..., 2007 doğumlu ..., 2015 doğumlu ...’nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeple davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz edilen hükmün, yukarıda 4. ve 5. bentlerinde gösterilen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 08.12.2022 (Prş.)