Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7540 E. 2022/7333 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesi talebiyle açılan alacak davasında, davalının ziynet eşyalarını alıkoyduğu iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ziynet eşyalarının davalılarca alıkonulduğuna dair tanık beyanlarıyla iddiasının ispatlandığı, ancak mahkemece bozma ilamına rağmen ispat yükü davacı üzerinde gibi değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Alacak

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

Davacı kadın, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının eşi, kayınvalidesi ve kayınpederi tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde ise bedelinin ödenmesini talep ve dava etmişlerdir. Yerel mahkeme ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş olup, temyiz incelemesi yapan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2.12.2014 tarihli, 2014/11886 esas-15611 karar sayılı ilamı ile “Somut olayda; davalı kocanın, takılan altınların bir kısmının evlilik birliği içinde iade edilmemek üzere düğün borçlarına harcanmış olduğunu belirtmesi karşısında bozdurulan bu altınlar yönünden, kadının isteği ve onayı ile bozdurulduğunun kanıtlanması, davalı kocaya düşmektedir. O halde, mahkemece yapılacak iş; davalı kocaya bozdurulan altınların kadının isteği ve onayı ile bozdurulduğunun yemin dahil her türlü delil ile, ispatına imkan verilerek sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda davacının ziynet alacağına ilişkin talebin tümden reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davanın kayınvalide ve kayınpeder yönünden tefrik edilmesine, aile mahkemesinin görevsizliğine ve dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Yargılama yapan mahkemece “Ereğli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin bahse konu dosyasında iş bu davamız davalıları hakkında kararın zımnen veya sarihen onanmış olduğu, kararın kesinleştiği, mezkur ilamın mahkememiz dosyası davalıları için kesin hüküm niteliği arz edeceği kaldı ki ispat yükü üzerinde olan davacının yukarıda değinilen ispat kuralları gereği de davasını ispat edemediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Somut olayda davacı, ziynet eşyalarının davalılar tarafından alıkonulduğunu, eşinin evi terk ettiğini, buna rağmen ortak konutta bir süre daha kaldığını ancak eşinin dönmemesi üzerine anne babasının kendisini almak için geldiklerini, bu sırada davalıların da ortak konuta geldiklerini, davalılardan altınlarını istediğini ancak davalıların altınların zekatını verdikten sonra iade edeceklerini beyan ettiklerini iddia etmiş ve dinlenen davacı tanıkları da bu hususları doğrulamıştır. O halde, mahkemece, davacı kadın tarafından varlığı ispatlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmeden yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22.09.2022 (Per.)