Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7549 E. 2022/9477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi tazminatın hüküm altına alınıp alınmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı kadına kusur olarak yüklediği hususun hangi delillere dayandığını ve nasıl bir değerlendirme sonucu ortaya çıktığını açıklamaması, kararın gerekçesiz olmasına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-c maddesine aykırı bulunması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı davalı-davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalı-davacı erkeğin karşı davanın reddine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile karşı davanın kabulüne, tarafların eşit kusurlu olduğuna ve eşit kusur nedeni ile davacı-davalı kadın lehine hükmedilen tazminatların kaldırılmasına karar verilmiştir. Karar, davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, “aile birliğinden ... yükümlülüklerini yerine getirmediği, eşini toplum içinde azarladığı, eşine karşı ilgisiz olduğu, eşini evde ... başına bıraktığı” gerekçesi ile erkek tam kusurlu kabul edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince ise, erkeğe kusur olarak yüklenen “eşini toplum içinde azarladığı” vakıasına yönelik dinlenen tanık beyanlarının sebep ve saiki açıklanamayan soyut beyanlar olduğu, bu kusurun davalı-davacı erkeğe yüklenemeyeceği, ilk derece mahkemesince erkeğe yüklenen diğer kusurların sabit olduğu, davacı-davalı kadına da “güvensarsıcı davranışta bulunma” kusurunun yüklenmesi gerektiği, böylece tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine hükmedilen tazminatların eşit kusur nedeni ile kaldırılmasına karar verilmiştir.

Anayasa'nın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının c. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Somut olaya bakıldığında, bölge adliye mahkemesince davacı-davalı kadına kusur olarak yüklenen “... sarsıcı davranışta bulunma” vakıasının, dosyadaki hangi delil ve belgelere göre ve nasıl bir değerlendirme sonucu yüklendiği konusunda bir açıklama yapılmaksızın yetersiz gerekçe ile karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle karar gerekçesiz olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu haliyle gerekçesiz şekilde karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesin oy birliğiyle karar verildi. 23.11.2022 (Çrş.)