"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/301 E., 2022/589 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/152 E., 2021/757 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı vekili ve davalı banka vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı banka vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı banka vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı ...Ş. vekili Av.... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kadın ile davalılardan ...'ın 2006 yılında evlendiğini, dava konusu mesken vasıflı taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, davalı eşin, davacı kadının açık rızasını almadan dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettirdiğini ve ipotek tesisinden bir ay sonra davacı kadının açık rızası alınmadan davalılardan ...'ya satıldığını, davalı eşin, dava dışı şirketin ortaklarından olduğunu ve şirketin borcunu ödeyebilmek amacıyla dava konusu taşınmaz üzerinde davalı banka yararına ipotek tesis ettirdiğini, yine davalılardan Basri Yazcı adına kredi kullanabilmek adına dava konusu taşınmazı davalı ...'ya tapuda satış gösterdiğini ancak herhangi bir bedel almadığını, ayrıca davalı ... tarafından herhangi bir kredi de çekilmediğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi hükmü gereği dava konusu üzerine konulan ipoteğin ve taşınmazın davalı ...'ya devrinin geçersiz olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı eş ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ipoteğin kaldırılması davası yönünden davacı kadının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, taşınmazın mülkiyetinin davalı eşe geçmesi durumunda hukuki yararının olduğunu ve ipoteğin kaldırılması davasının öncelikle usulden reddi gerektiğini, taşınmazın aile konutu niteliğinden olmadığını, ayrıcı taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerh bulunmadığını, davalı bankanın iyiniyetinin korunması gerektiğini, taşınmaz üzerine konulan ipotekten davacı kadının bilgi sahibi olduğunu ve muvafakat verdiğini, taşınmaz ile ilgili değer tespitinin yapıldığını, kadının bu durumdan bilgi sahibi olduğunu ve davalı eş ile birlikte hareket ettiklerini, kötü niyetli olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, tapu iptal tescil davası yönünden ise diğer davalıların birlikte hareket ettiğini, davalı banka yönünden husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ...'ya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı ... tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
3.Davalı ...'a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı ... tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2017 tarihli ve 2016/325 esas, 2017/698 karar sayılı kararı ile davalı bankanın tacir olduğu ve ipotek tesis edilen dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu davalı banka tarafından bilindiği ancak davacı eşin açık rızasının alınmadığı, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi olmamasının satış işleminin geçerli olduğu sonucunu doğurmayacağı, devir işlemine karşı dava davacının açık rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından harç yönünden, davalı banka vekili tarafından ise hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2018/1134 esas, 2020/1719 karar sayılı kararı ile davacının birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı harca tabi olan iki davasının olduğu, tapu iptal ve tescil davasının taşınmazın değeri üzerinden, ipoteğin kaldırılması davasının ise ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu, davacı kadının ipotek bedeli üzerinden harç yatırmadığı, harç eksikliği giderilmeden yargılamaya devam edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksiklik tamamlanmak üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ipoteğin kaldırılması ve tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmaz üzerine 21.01.2015 tarihinde ipotek tesis edildiği, taşınmaz üzerine ipotek tesis edildikten sonra ise taşınmazın davalılardan ...'ya devredildiği, davalı bankanın tacir olduğu ve bu duruma uygun hareket etmesi gerektiği, taşınmazın mesken olduğunun davalı banka tarafından bilinmesine rağmen davacı eşin açık rızasının alınmadığı, taşınmaz üzerinden aile konutu şerhinin olmamasının taşınmazın devrinin geçerli olduğu anlamına gelmeyeceği, davacının hem ipotek işlemine hem de devir işlemine karşı açık rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, aralarında bağlantı olmayan davaların birlikte görülmesinin hatalı olduğu, aynı hükümle hem ipoteğin kaldırılmasına hem de iptal ve tescile karar verilemeyeceği, her iki dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu, tapu iptal tescil davası yönünden davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceği, tapu iptal tescil davasında banka aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinin de hatalı olduğu, taşınmazın aile konutu niteliğini taşımadığı, davalı bankanın iyiniyetli olduğu, davacı kadının ipotek işleminden ve devir işleminden haberdar olduğu, dürüstlük kuralına aykırı davrandığı belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ile ilgili dosya kapsamında tereddüt bulunmadığı, taşınmazın davalı eş adına kayıtlıyken 21.04.2015 tarihinde diğer davalı ...'ya satış yolu ile devredildiği, devir tarihinden önce 21.01.2015 tarihinde davalı banka yararına taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, yapılan bu işlemler ile ilgili davacı eşin açık rızasının alınmadığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmamasının satış işlemini geçerli hale getirmeyeceği, basiretli davranmayan ve tacir sıfatına sahip davalı bankanın iyiniyet iddiasının dinlenilmeyeceği, gerek ipotek işleminin gerekse satış işleminin geçerli olmadığı, davacı kadının açık rızasının alınmadığı, ipotek işleminin bağlayıcılığı bulunmadığından İlk Derece Mahkemesince davacı kadının açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin sonuç kararda usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği, ancak bankanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığı tapu iptali ve tescil davası yönünden harç ve vekâlet ücretinin diğer davalılardan alınması gerekirken davalı bankadan da alınmasının hatalı olduğu belirtilerek; davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen yönden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve bu kısım yönünden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, tapu iptali ve tescil davası yönünden "...bakiye 9.448,15 TL karar harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine..." şeklindeki hükmün 5 no'lu bendindeki "davalılardan" sözcüğünün "banka dışındaki diğer davalılardan..." şeklinde değiştirilerek hükmün düzeltilmesine, yine tapu iptali ve tescil davası yönünden "... 21.400,00 TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine..." şeklindeki hükmün 7 numaralı bendindeki "davalılardan" sözcüğünün "banka dışındaki diğer davalılardan" şeklinde değiştirilerek hükmün düzeltilmesine, davalı banka vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğu, tapu iptal ve tescil davasında davalı bankanın da harç ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği belirtilerek; tapu iptal ve tescil davasında vekâlet ücreti ve harç yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı banka vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle, tapu iptal tescil ve ipoteğin kaldırılması davaları arasında bağlantı olmadığı her iki davanın birlikte görülemeyeceği, tapu iptali ve tescil davası yönünden davalı bankanın pasif husumet ehliyet olmadığı, ipoteğin kaldırılması davası yönünden ise davalı ...'nin pasif husumet ehliyeti olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından tapu iptal ve tescil
davasında davalı bankanın pasif husumet ehliyet olmadığı belirtilmesine rağmen davalı banka yararına vekâlet ücreti takdir edilmediği, davalı bankanın iyiniyetli olduğu, davalı eş tarafından taşınmazın aile konutu olduğu ile ilgili bankaya bildirimde bulunulmadığı belirtilerek hükmün tamamı yönünden temyize yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması, tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, harç ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 6 ncı maddesi maddesi, 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı banka vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.