"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı karşı davalı kadın tarafından tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden; davalı karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, velâyet düzenlemesine yönelik erkeğin katılma yoluyla istinaf başvurusunun usulden reddine dair karar, kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflarca açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince kadının TMK 166/1. maddesine dayalı davasının kabulüne ve ferilerine, erkeğin davasının reddine karar verilmiş, karar taraflarca istinaf edilmekle; bölge adliye mahkemesince, kadının nafaka ve tazminatların miktarlarına yönelik istinaf itirazı kabul edilerek miktarları arttırılmış, davacı kadının diğer, davalı erkeğin ise katılma yoluyla yoluyla yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminatlara yönelik istinaf istemi esastan, erkeğin diğer istinaf taleplerinin usulden reddine karar verilmiştir. Karar taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararın gerekçesinde; kararın kadın tarafından, "tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ile maddi ve manevi tazminat miktarları" yönünden, erkek tarafından ise katılma yoluyla "kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatların esası ve miktarı, velayet düzenlemesi" yönünden istinaf edildiğini, katılma yoluyla istinaf talebinin asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, erkeğin kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ve velayet düzenlemesine yönelik erkeğin katılma yoluyla istinaf başvurusunun incelenemeyeceğini bu nedenle usulden reddine karar verildiğini belirtmiş ise de, bölge adliye mahkemesince belirlenen konularda esasa yönelik inceleme yapılmaması hatalı olmuştur. Erkeğin kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ve velayet düzenlemesine yönelik olarak işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olamadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 30.11.2022 (Çrş.)