Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8415 E. 2022/8627 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda hükmedilen iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ve çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm kısmen bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekili tarafından nafakanın miktarı ile bedelin dolar üzerinden belirlenme talebinin reddi yönünden; davalı vekili tarafından ise tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrası uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "107.090,00 TL" olarak belirlenmiştir.

Somut olayda kabul edilen iştirak nafakası miktarı aylık 3.300,00 TL ve bir yıllık tutarı 39.600,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından davalı yönünden iştirak nafakası miktarına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalının, iştirak nafaka miktarı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

2-a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-b) Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 2012 doğumlu ...’nin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b) bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan davacının diğer, davalının iştirak nafaka miktarına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda 2-a) bendine gösterilen sebeple ONANMASINA, davacının iştirak nafaka miktarına yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 27.10.2022 (Prş.)