"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1598 E., 2022/755 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/489 E., 2020/293 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edildiği, davacı kadın vekili tarafından sunulan 25.05.2023 tarihli dilekçeyle duruşma talebinden vazgeçtikleri beyan edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2011 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, tarafların arasından 2012 yılından bu yana geçimsizlik olduğunu, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, hakaret ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; kadının, herhangi bir sebep belirtmeden ortak çocuğu da alarak ortak konuttan ayrıldığını, taraflar arasında boşanmayı gerektirir bir geçimsizlik bulunmadığını, erkeğin eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek; davanın reddini, aksi kanaatte olunması durumunda ise ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar erkek tarafından kadının, iddiasını genişlettiği, tanık bildiremeyeceği ve muvafakatı olmadığı beyan edilmişse de kadın tarafından ön inceleme tamamlanmadan açıklama dilekçesi verildiği ve bu durumun iddianın genişletilmesi olarak değerlendirilemeyeceği, dinlenen kadın tanıklarından ... ve...'in ifadelerinde yaşanan olaylara dair beyanlarının duyuma dayalı olduğu ve hükme esas alınmayacağı, kadının tanıklarından ...in tanıklığının görgüye dayalı olduğu ancak bahsettiği olayın dört yıl önce yaşandığını beyan ettiği, bu olaydan sonra tarafların ortak hayatı yeniden kurdukları ve kadının, erkeği affetmiş sayıldığı dikkate alınarak hükme esas alınmadığı, kadının, erkeğe isnat ettiği kusurların sunulan delillerle ispatlanamadığı, erkeğin tanıklarının anlatımlarının ise duyuma dayalı olduğu, görgüye dayalı tanıklıklarının ise dava açıldıktan sonra ortaya çıkan vakalara ilişkin olduğu, kadına da yüklenecek kusurlu bir davranış olmadığından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca da değerlendirme yapılamayacağı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından delillerin eksik değerlendirildiği, tanıkların beyanlarının bizzat görgüye dayalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların dilekçeler aşamasında dayandığı ve çekişmeli vaka olarak ileri sürülen iddialara ilişkin olarak dinlenen tanıkların bir kısım beyanlarının duyuma dayalı ve soyut nitelikte olduğu, bir kısım beyanların ise önceye dayalı olaylara ilişkin olduğu ve bu olaylardan sonra tarafların bir araya gelmesi nedeniyle affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği, bir kısım beyanların ise dava açıldıktan sonraya ilişkin olması nedeniyle hükme esas alınamayacağı, kadının, dava ve cevaba cevap dilekçelerinde delil olarak dayanmadığı CD'nin incelenmemesinin de yerinde olduğu, davanın reddi kararında, gerekçesinde, delillerin toplanılmasında ve değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bu kapsamda boşanma davasının reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.