Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8693 E. 2023/60 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kimin kusurlu olduğu ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin boşanma nedenlerini ispatlayamaması ve kadının da tanık beyanlarıyla boşanmayı gerektirecek geçimsizliği kanıtlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin boşanma taleplerinin reddine ilişkin kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma - ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın asıl davanın ve birleşen boşanma ve eşya alacağı davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tarafların 29.05.2016 tarihinde evlendiklerini, kadının, ailesinin etkisi altında kalarak ortak konutu terk ettiği ve giderken ziynet eşyalarını da götürdüğünü, kadın vekilinin iddialarının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kadının fiili birliktelik süresi içerisinde, “Sen ölsen evin araban zaten benim” diyerek güven sarsıcı ve erkeği incitici söz söylediğini iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına ve birleşen davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadına dava dilekçesi usulüne uygun olarak 26.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği halde davalı-davacı kadın tarafından yasal süresi geçtikten sonra 11.08.2017 tarihinde cevap dilekçesi sunuldu.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava ve birleşen davada sunduğu cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin birlik görevlerini ihmâl ettiğini, kadına hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, kadını sürekli olarak ortak konuttan kovduğunu, belirtilen sebeplerden dolayı kadının ortak konuttan ayrılmak durumunda kaldığını, ziynet eşyalarının elinden alındığını, çeyiz ve kişisel eşyalarının ise ortak konuttan almasına izin verilmediğini, davacı-davalı erkek vekilinin iddialarının gerçeği yansıtmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanmalarına, davalı-davacı kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL yoksulluk nafakası, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel iadesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek vekili tarafından asıl dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmadığı, erkek vekili tarafından tanık delili de dahil olmak üzere hiçbir delile dayanılmamış olması sebebiyle ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için süre verilemeyeceği,tanıklarının dinlenmesi hâlinde bile tanıkların beyanlarının hükme esas alınamayacağı, boşanmaya sebebiyet verecek derecede kadının kusurlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının birleşen davası yönünden ise dinlenen kadın tanıklarının beyanlarının bizzat görgüye dayalı olmadığı, erkeğin, boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile kadının birleşen boşanma davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasında ise ziynetlerin erkek tarafından alındığı ve iade edilmediğinin ispatlanamadığından reddine, çeyiz eşyasına ilişkin davanın ise yargılama sırasında çeyiz eşyalarının kadına teslim edilmesi sebebiyle konusuz kaldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince, asıl boşanma davasının reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının ortak konutu hiçbir sebep yokken terk ettiği, erkeğin kusurlu davranışının ispatlanamadığı, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından tanık deliline dayanılmadığı bu sebeple kadının kusurlu davranışının ispatlanmadığı belirtilmişse de dava konusu uyuşmazlık ile ilgili tanık deliline dayanılmasını gerektirir bir hususun mevcut olmadığı, kadının haksız bir şekilde ortak konutu terk etmesinin onu kusurlu duruma getirdiği, terk durumunun kadın tarafından kabul edildiği, kadının ortak konutu terke dair kabul beyanı ile boşanma davasında dayanmış oldukları vakanın ispatlandığı belirtilerek asıl boşanma davasının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu ve ortak konuttan kovulması nedeniyle kişisel eşyalarını dahi yanına alamayan kadının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünün kabulünün hatalı olduğu belirtilerek birleşen boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, erkeğin dava dilekçesinde bir kısım vakalara dayandığı, herhangi bir delil bildirmediği, tanık deliline de dayanmadığı, erkeğin boşanma talebini dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, usulüne uygun ispata yarar delil göstermeyen ve iddialarını ispat edemeyen erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönlerinden bir isabetsizlik görülmediği, birleşen boşanma davası yönünden ise kadın tanıklarının taraflar arasında boşanmayı gerektirir geçimsizliğe ilişkin görgüye dayalı bilgileri bulunmadığı, davanın ispatlanamadığı, kadının birleşen boşanma davasının da reddine karar verilmesinde ve ziynet alacağı davasının reddinde isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacı-davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle asıl boşanma davası ve ferileri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle birleşen boşanma davası ve ferileri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 Sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.