Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8736 E. 2022/10743 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş boşanma hükmü bulunan taraflar arasındaki boşanma davasının tekrar görülüp görülemeyeceği hususundaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha önce verilen boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olması ve kesin hükümden sonra aynı konuda tekrar yargılama yapılamayacağı gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin taraflar arasındaki boşanma davasını yeniden karara bağlayan hükmü bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.

2-Taraflarca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması neticesinde, ilk derece mahkemesince 13.06.2017 tarihli kararı ile tarafların eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, velayet, tazminat taleplerinin reddi ve nafaka miktarları yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince, davalı-davacı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksik hususların tamamlanması için dava dosyasının ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi tarafından, bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde, bu kez davalı-davacı erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı-davalı kadın tarafından her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince, davalı-davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği ve kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğu nedeni ile evlilik birliğinin davalı-davacı erkeğin tamamen kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davacı-davalı kadının istinaf başvurusun kabulü ile davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü ile davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine, kadın lehine yoksulluk nafakası ile tazminata hükmedilmiştir, bölge adliye mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında görülen boşanma davasında, 13.06.2017 tarihli kararı ile verilen Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi kapsamındaki her iki boşanma kararı taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında bölge adliye mahkemesi tarafından, ilk derece mahkemesince verilen boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği hususu nazara alınmaksızın, yanılgılı değerlendirme sonucu davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne ve davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 26.12.2022 (Pzt.)