Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8741 E. 2023/1225 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eşinin rızası olmadan aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca geçersiz olduğu ve davacının açık rızasının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ipoteğin kaldırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ...' in 13.08.2016 tarihinde vefat ettiğini, ... ili, Şehitkamil ilçesi, Sarıgüllük mah. 327 ada 82 parselde kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğunu ve müvekkilinin eşi adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin rızası dışında aile konutu üzerine 500.000,00 TL bedelle ipotek konulduğunu, bu durumun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı olduğunu belirterek konutun aile konutu olarak tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 25.04.2019 tarih ve 2018/1108 Esas, 2019/346 Karar sayılı kararı ile, davacı ile aile konutu üzerinde ipotek tesis ettiren eşinin evliliğinin 13.08.2016 tarihinde eş ...'ın vefat etmesi ile sona erdiği, evlilik ölümle sona erdiğine göre dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2020 tarih ve 2019/1709 Esas, 2020/1258 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ SÜREÇ

A.Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

2.Dairenin, 03.02.2021 tarih, 2020/6105 Esas, 2021/993 Karar sayılı ilamı ile; aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılmasının diğer eşin açık rızasına bağlı olduğu, bu ... alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işleminin geçersiz olduğu, evlilik sadece boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin aile konutuna sağladığı korumanın da sona erdiği, aile konutu ile ilgili malik olmayan eş yararına getirilen korumanın malik eş sağ iken başlayıp, malik eşin ölümünden sonra da devam ettiği, malik eşin dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra ölmesinin herhangi bir önemi bulunmadığı, tasarruf işlemi sırasında evlilik birliğinin varlığı ve malik olmayan eşin tasarruf işlemine açık rızasının bulunup bulunmadığının önemli olduğu, açıklanan sebeplerle mahkemece tarafların gösterdiği deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucu uyarınca esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, malik eşin dava açılmadan önce vefat ettiği, evliliğin ölümle sona erdiği, taşınmazın aile konutu niteliğinin ortadan kalktığı, davacının korunan bir yararının kalmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın müteveffa ... tarafından 10.06.1998 yılında satın alındığı, 15.01.2009 tarihinde davacının borcuna istinaden taşınmaza davalı banka tarafından ipotek tesis edildiği, 07.06.2013 yılında müteveffanın borcu için yine davalı banka tarafından ipotek tesis edildiği, dosyadaki delillere göre davacı ve eşinin dava konusu taşınmazda yıllardır oturdukları, üzerilerine kayıtlı başka bir taşınmazın bulunmadığı, taşınmazın ipoteğin konulduğu tarihte aile konutu vasfını taşıdığı, ilk ipoteğin davacının borcu için verilmiş olmasının dava konusu edilen ipoteğin verilmesi sırasında davacının rızasının alınmayacağı anlamına gelmeyeceği, açık rızanın şart olduğu, ancak dosyadaki mevcut delillere göre davacının açık rızasına ilişkin bir belgenin bulunmadığı gerekçesiyle taşınmaz kaydındaki 07.06.2013 tarihli ipoteğin kaldırılmasına, davacının eşinin 13.08.2016 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle dava konusu taşınmazın aile konutu vasfı kalmadığından aile konutu şerhi konulması talebi hakkında konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe:

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.

2.İlgili hukuk

6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı banka vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.