Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8785 E. 2024/88 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, zina iddiasının ispatı ve hak düşürücü süre, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/735 E., 2022/1441 K.

DAVA TARİHİ : 22.11.2017- 20.12.2017

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/1182 E., 2020/53 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı- davalı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davalı- davacı ... vekili Avkuat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1999 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, psikolojik, sosyal, ekonomik, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, baskıcı olduğunu, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci, 163 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 15.000,00 TL tedbir nafakası, 15.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 40.000,00 TL tedbir nafakası, 40.000,00 TL yoksulluk nafakası, 4.000.000,00 TL maddî tazminat, 2.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, aşırı kıskanç olduğunu, küçük düşürücü davranışlar sergilediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, büyü yaptırdığını, hakaret ve tehdit ettiğini, iftira attığını, müsrif olduğunu, fiziksel, sosyal ve duygusal şiddet uyguladığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, zina eyleminin ispatlandığı, zina hukuki sebebine dayalı davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, erkeğin aynı zamanda kadını tehdit ettiği, bu hususun dinlenen tanık beyanları, kadın tarafından hukuka uygun şekilde sunulan mesaj ve arama kayıtları içeriklerinden anlaşıldığı, kadının ise erkeğe, erkeğin iş arkadaşlarına ve ailesine hakaret ettiği, kıskanç olduğu, her ne kadar erkek tarafından kadının kendisine fiziksel şiddet uyguladığı iddia edilmişse de kadının bu eyleminin tepkisel nitelikte olduğu ve kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümleri uyarınca kabulüne, karşı davanın ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, her ne kadar asıl dava dilekçesinde kadının, erkekten pek fena muamele gördüğü iddia edilmişse de toplanan delillerden bu eylemin ispatlanamadığı ve asıl davada 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi hükmüne dayalı talebin reddine yine her ne kadar asıl davada erkeğin birden fazla kez sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, haysiyetsiz hayat sürdüğü iddia edilmişse de tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde bu iddianın da ispatlanamadığı, asıl davada 4721 sayılı Kanun'un 163 üncü maddesi hükmüne dayalı talebin reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına karar tarihine kadar aylık 3.500,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleşinceye kadar aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası ve karar kesinleştikten sonra aylık 5.000,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 250.000,00 TL maddî tazminat ile 250.000,00 TL manevî tazminata, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının sürekli ve düzenli gelir getiren işi olmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına karar tarihine kadar aylık 7.000,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleşinceye kadar aylık 10.000,00 TL tedbir nafakası ve karar kesinleştikten sonra aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, erkeğin ise tam kusurlu olduğu, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi ve 163 üncü maddesi hükümlerine dayalı taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, tazminatların ve nafakaların miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur durumu dikkate alındığında çok az olduğu belirtilerek; 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi ve 163 üncü maddesi hükümlerine dayalı taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının çok fazla olduğu, zina hukuki sebebine dayalı davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, velâyet düzenlemesinin hatalı yapıldığı belirtilerek; kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından dosyaya ibraz edilen bir kısım fotoğrafların "web.whatsapp.com" adlı program aracılığı ile elde edildiği, erkeğin üçüncü kişiler ile yaptığı yazışmaların anlık olarak kadının telefonuna veyahut bilgisayar ekranına düşmesi nedeniyle kadının ekran görüntülerini alarak delil elde ettiği, bu suretle ele geçirilen kayıtların hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu ve kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, ancak yine de tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesinde taraflara yüklenen kusurlu davranışların ispatlandığı, erkeğin temadi eden zina nedeni ile hak düşürücü sürenin dolduğundan bahsedilemeyeceği, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 163 üncü maddelerine dayanarak açılan davanın şartları oluşmadığı, reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, tarafların ortak çocuğunun istinaf inceleme tarihi itibariyle ergin olduğu ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının isabetli olduğu, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen tedbir nafakası miktarının isabetli olduğu, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 175 inci maddesi hükümlerinin oluştuğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, hakkaniyet ilkesi, paranın alım gücü dikkate alındığında tazminatların ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu belirtilerek; davacı-karşı davalı kadın vekilinin maddî ve manevî tazminatların ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 25.000,00 TL yoksulluk nafakası, 2.000.000,00 TL maddî tazminat, 1.000.000,00 TL manevî tazminat, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabule dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabule dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile zina hukuki sebebine dayalı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, zina hukuki sebebine dayalı davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ve ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin ...'den alınıp Kaya'ya, Kaya'dan alınıp ...'e verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.