"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine, kadın lehine 250,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı kadının, erkeğin zekası ile alay ettiğini, onu beğenmemeye başladığı, hakaret ettiğini, erkeğin babasının çocuklar için biriktirdiği altınları alıp gittiğini, çocukların bakım ve temizlikleriyle ilgilenmediğini, erkeğe ilgisiz olduğunu, erkeğin babasının cebinden gizlice para aldığını, evin bahçesinde define olduğu düşüncesiyle kazı yaptığını, en son evi terk edip ...'e gittiğini, erkek aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/38 esas sırasına kayden boşanma davası açtığını bu davanın reddedildiğini, çocukların halihazırda erkeğin ve erkeğin ailesinin yanında olduklarını ve her türlü ihtiyaçlarının giderildiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde 2015/38 esas sayılı dosya ile boşanma davasının mevcut olduğunu, derdestlik ve yetki itirazı ileri sürdüklerini, davacı asilin boşanmak istemediğini bunun için kadının ailesine bıçakla saldırdığını, vasinin dava açmak için yetkili makamlardan izin alması gerektiğini, asıl davanın reddedine, karşı davalanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2015/38 Esas sayılı dava dosyasında kadının erkek aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açtığı, erkeğin akıl hastası olması nedeniyle kendisine kusur yüklenemeyeceğinden bahisle kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verildiği, hükmün temyiz incelemesinden geçerek onandığı, erkeğin anne ve babasının davalı kadın ile anlaşamadıkları, erkeğin babasının kadına ağır sözler söylediği ve küfür ettiğini bu nedenle kadının evden ayrılmak zorunda kaldığı, kadının elinin üzerinde kesik ve kolunda yanıklar olduğunu ve bunu kayınbabasının yaptığı beyan edilmiş ise de bu davranışlar erkeğin babası tarafından gerçekleştirildiği, bu davranışlara engel olmama vakıasının ise akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olan erkeğe yüklenemeyeceği, davalı kadının evden haklı nedenle ayrıldığı, bu nedenle davalı kadına kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu bu nedenle kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, erkeğin davasının kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından ... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2015/38 Esas sayılı dosyası ile erkek aleyhine boşanma davası açıldığı, davanın tarafların kusuru ispatlanamadığından reddine karar verildiği, eldeki davada ileri sürülen vakıaların kadın tarafından açılan eski tarihli boşanma davasında tartışıldığı, fiili ayrılık döneminde oluştuğu iddia edilen yeni bir vakıaya da dayanılmadığından davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu; 4721 sayılı Kanun’un 169 uncu maddesi gereğince kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ve miktarında hata edilmediği gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde; ilk davanın erkeğe vasi atamasında geç kalınması nedeniyle reddine karar verildiğini, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, o tarihten sonra kadının birlikte yaşamaktan kaçındığını ve çocuklar ile ilgilenmediğini, ret kararından sonra 3 yıl geçtiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının reddedilen boşanma davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı-karşı davacı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı, 169 uncu, 190 ıncı, 194 üncü maddeleri; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.