Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8897 E. 2023/2836 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, davacının temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın hukuka uygunluğu ile davanın kısmen kabulü ve aynen iade talebine ilişkin verilen kararın yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesi halinde, talep konusu eşyaların toplam bedeli üzerinden nispi harcın tamamlanması gerekirken eksik harçla hüküm kurulması usule aykırı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, Bölge Adliye Mahkemesi’nin ek kararının ve asıl kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1412 E., 2022/71 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/261 E., 2020/83 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 07.09.2020 tarihli ek karar ile davacının istinaf başvurusunun, kararın kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş; ek karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davacının ek karara yönelik istinaf talebi kabul edilerek ek karar kaldırılmış ve işin esası incelenerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 31.05.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyiz istemi, temyiz dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesiyle reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 31.05.2022 tarihli ek kararına ilişkindir.

Dosya içeriğine göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadına tebliği usulsüz olup, temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 346 ncı ve 361 inci maddelerine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 31.05.2022 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı dava dilekçesinde özetle; eşi ... ile 27.08.2017 tarihinde evlendiklerini, düğün merasimi öncesinde ...'da kına gecesi arkasından da ...'da düğün yapıldığını, ...'daki düğüne yaklaşık olarak 1500 kişinin katıldığını, takı merasimi sırasında çeyrek altınların bir kutu içerisine konulduğunu, bilezik, kolye, küpe gibi takıların ise kendisine takıldığını, düğün merasimi sonrasında kutu içerisine konulan altınların kayınvalidesi tarafından eve götürüldüğünü, diğer ziynet eşyalarının kendisinde kaldığını, kayınbabasının ve kayınvalidesinin kendisinde olan bileziklerin ve altınların güvende olmadığını, bunların şirket kasasında veya kayınvalidesinin altın hesabında daha güvenli olacağını söyleyerek takıları vermesini söylediklerini, kendisinin de evliliğin 3. günü olması nedeniyle problem yaşamamak için ziynetleri eşiyle birlikte kayınpederi ve kayınvalidesine verdiğini, diğer altınlarla birleştirildiğini daha sonrasında da kendi akrabaları tarafından takılan takılar dahi iade edilmediğini, eşinin uyduruk nedenlerle kendisine boşanma davası açtığını ve dava dilekçesinde altınların kendisinden alındığını iddia ettiğini, açılan dava ile takıların kendisine verilmeyeceğini bu şekilde öğrenmiş olduğunu, kayınvalidesi ve kayınpederinin anlaşmalı boşanma talebinde bulunduklarını, anlaşma olarak boşanmayı kabul etmesi durumunda altınların kendisine verileceğini vaad ettiklerini bunu, kendisinin bunu kayda aldığını ve buna konuşmaya ilişkin olarak dosyaya CD sunduğunu, kayınvalidesi ve kayınpederi hakkında güveni kötüye kullanma suçundan şikayetçi olduğunu ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/1311 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturmanın yürütüldüğünü belirterek öncelikle ev hanımı olması ve sabit bir gelirinin olmaması nedeniyle adli yardım talebinin kabulü ile, kendisinden alınan ve iade edilmeyen 1.000 adet çeyrek altın, 28 adet bilezik, elmas gerdanlık seti ve yüzüğün davalılardan alınarak kendisine iadesine, mümkün olmaması halinde altınların dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılarak fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı 20.01.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 3 adet 25 gram, 1 adet 20 gram, 1 adet 13 gram, 9 adet 20 gram, 11 adet 12 gram bilezik; 142 adet çeyrek altın, 3 adet 11 gram 14 ayar kelepçeli bilezik, 1 elmas gerdan set, 1 pırlanta yüzüğün aynen iadesine; olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutularak karar tarihindeki kur değeri esas alınarak şimdilik 1.000,00 TL'nin yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalar ... ve ... vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 27.03.2019 tarihinde davalı ... yönünden yenileme talebinde bulunulmadığından ve davalılar arasında ihtiyarı dava arkadaşlığı bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesi uyarınca davanın davalı ... yönünden 23.03.2019 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş; davacının, davalı ... yönünden açtığı davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği ancak bu hususta ara karar kurulup davalı ... yönünden dava tefrik edilmeden dosyanın işlemsiz kaldığı ve davalı ... yönünden yenilenmediği, diğer davalılar yönünden dava alacak davası olduğundan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülmeye devam olunduğu; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının dosya kapsamına sunduğu fotoğraflar, düğün CD'si ve tanık beyanları ile varlığını ispat ettiği 3 adet 25'er gram 22 ayar ... burması, 9 adet 20'er gram 22 ayar ... burması, 11 adet 12'şer gram 22 ayar bilezik, 1 adet 13 gram 22 ayar bilezik, 1 adet 20 gram 22 ayar bilezik, 3 adet 11'er gram 14 ayar kelepçeli bilezik, 1 adet elmas gerdanlık set, 1 adet tek taş yüzük, 102 adet 22 ayar çeyrek altın yönünden bu ziynetlerin davalıların uhdesinde olup olmadığı yönünden esas yönünden inceleme yapıldığı, diğer ziynetlerin varlığının davacı tarafça ispat edilemediği, kutu olarak verilenlerin içerisinde ziynet olup olmadığı veya cinsinin ne olduğunun belirli olmadığı, tanığın çeyrek altınların 1.000 adet olduğu yönündeki beyanlarının miktar itibariyle sayılmasının veya hatırlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğundan dolayı beyanlarına itibar edilemeyeceği hususları dikkate alınarak kalan ziynetler yönünden davacının taleplerinin reddine; tanık beyanları ile davacıya ait düğünde takılan takıların davalılar ... ve Emine'nin uhdesinde bulunduğu tanık Şükrü 'nin beyanı ile sabit olduğu, diğer tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı gibi davacıdan duyumları dolayısıyla bilgi sahibi oldukları anlaşıldığından hükme esas alınmadığı, açıklanan gerekçelerle davanın dava tarihindeki kur değeri üzerinden hesaplanan miktar esas alınarak kısmen kabulüne; davalı ... yönünden davanın 23.03.2019 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına; davanın davalılar Emine ve ... yönünden kabulüne; 3 adet 25'er gram 22 ayar ... burması, 9 adet 20'er gram 22 ayar ... burması, 11 adet 12'şer gram 22 ayar bilezik, 1 adet 13 gram 22 ayar bilezik, 1 adet 20 gram 22 ayar bilezik, 3 adet 11'er gram 14 ayar kelepçeli bilezik, 1 adet elmas gerdanlık set, 1 adet tek taş yüzük, 102 adet 22 ayar çeyrek altının aynen iadesine; 07.11.2019 havale tarihli raporda belirtilen aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 11.310,00 TL değerindeki 3 adet 25'er gram 22 ayar ... burması, 27.144,00 TL değerindeki 9 adet 20'er gram 22 ayar ... burması, 19.905,60 TL değerindeki 11 adet 12'şer gram 22 ayar bilezik, 1.960,40 TL değerindeki 1 adet 13 gram 22 ayar bilezik, 3.016,00 TL değerindeki 1 adet 20 gram 22 ayar bilezik, 3.082,86 TL değerindeki 3 adet 11'er gram 14 ayar kelepçeli bilezik, 20.000,00 TL değerindeki 1 adet elmas gerdanlık set, 3.000,00 TL değerindeki 1 adet tek taş yüzük, 27.070,00 TL değerindeki 102 adet 22 ayar çeyrek altının toplam değerinden dava değeri olan 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Emine ve ...'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince 07.09.2020 tarihli ek kararla davacının istinaf başvurusunun, kararın kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına ve asıl kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun reddine dair ek kararın kaldırılarak ıslah talebi dikkate alınarak karar tarihindeki rayiç bedel üzerinde ziynet eşyalarının bedeline karar verilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulüne karar verildiği halde fazlaya ilişkin talebin de reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, bu hususta çelişki oluşturulduğunu, ıslah talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, öncelikli olarak aynen iadeye karar verilmesi gerekirken her iki talebi hakkında karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek davanın kısmen kabulü, aynen iade talebine dair verilen karar, ziynet alacağı bedeline karar tarihi itibarıyla hükmedilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı tarafın istinaf isteminin kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamından davacı tarafın ıslah yoluyla talep ettiği 142 adet çeyrek altından 102 adete yönelik talebin kabul edildiği ve fazlaya ilişkin talep reddedilmesi nazara alındığında, reddedilen 40 adet çeyrek altın bedelinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 5.390,00 TL’nin üzerinde (dava tarihinde 1 adet çeyrek altının satış fiyatı 270,00 TL olup 40x270,00=10.080,00 TL) olduğu anlaşıldığından, davacı taraf yönünden reddedilen miktar kesinlik sınırının üzerinde olup İlk derece Mahkemesinin 07.09.2020 günlü ek kararının kaldırılmasına karar verilerek esasın incelenmesine geçilmesine; dosya kapsamından; alınan bilirkişi raporunda düğün CD'leri incelenerek takılan altınların belirlendiği, davacının 142 adet çeyrek altın talebinde bulunduğu, 102 adet çeyrek altının tespit edildiği, 40 adet ise kutunun tespit edildiği, 40 adet kutunun içinde altının olup olmadığı belli olmadığından bu miktara yönelik talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; yine, davacı karar tarihindeki rayiç bedel üzerinden bedel tespiti talep etmiş ise de, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilip karar verilmesi gerektiğinden bu istinaf sebebinin de yerinde olmadığı; İlk Derece Mahkemesince fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması talebi konusunda karar verilmemiş ise de, davacının zamanaşımı süresi içerisinde varsa fazlaya ilişkin haklarını ileri sürebileceği anlaşıldığından bu istinaf sebebi de yerinde görülmediği belirtilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince 31.05.2022 tarihli ek karar ile davacının temyiz dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesiyle süreden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına ve ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı ek karara yönelik temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğe çıkarıldığı adresin kendisinin boşanmadan öne oturduğu adres olduğunu, 29.12.2020 tarihinde boşandığını, ortak konut olan bu adresten ailesinin yanına Pursaklar'a taşındığını ve nüfus bilgilerini 20.01.2021 tarihinde güncellediğini, kendisinin çarşıda olduğundan bahisle eski adresine tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin 31.05.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davacı asıl karara yönelik temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davanın kısmen kabulü, aynen iade talebine dair verilen karar, ziynet alacağı bedeline karar tarihi itibarıyla hükmedilmemesi yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının temyiz dilekçesinin süreden reddine dair kararın yerinde olup olmadığı, davacı tarafından noksan nispi karar ve ilam harcı ikmal edilmeksizin yargılamaya devamla hüküm kurulması, davanın tamamen kabulü için gerekli şartların oluşup oluşmadığı; ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde dava tarihi itibarıyla bedellerine hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi, 2 nci maddesi 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 176 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 30 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Davacı; dava dilekçesinde adet ve cinslerini gösterdiği ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değil ise ziynet eşyalarının dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılarak fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı 20.01.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; adet ve cinslerini gösterdiği ziynet eşyaları aynen iadesine; olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutularak karar tarihindeki kur değeri esas alınarak şimdilik 1.000,00 TL'nin yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Ziynet alacağı davalarında aynen iade olmadığı taktirde bedele ilişkin istem varsa aynen iade istemi o eşyaların gerçek bedelini de içerdiğinden, davacının talebi doğrultusunda aynen iadeye karar verilmiş olması halinde, talep konusu ziynet eşyalarının bilirkişi raporu ile belirlenen bedelleri üzerinden eksik nispi harcın tamamlatılması gerekecektir. Davacının aynen iade talebi de mevcut olup dava konusu ziynet eşyalarının toplam değeri üzerinde nispi peşin harcı yatırmadığı, sadece 1.000,00 TL bedel alacağı talebi üzerinden 35,90 TL ve 58,80 TL karar ve ilam harcı yatırdığı anlaşılmaktadır. Nispi peşin harç noksanlığının tamamlanması halinde talebin esasının incelenmesi mümkündür. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş, dava konusu ziynet eşyalarının bilirkişi raporunda belirlenen toplam değeri üzerinden nispi peşin harç noksanlığının tamamlaması için 492 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi uyarınca davacıya süre vermek ve sonucuna göre işlem yapmaktan ibarettir. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 31.05.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.