Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8899 E. 2022/8484 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur oranının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi ve kadının rahatsızlığında ona yeterince ilgi göstermemesi, kadının ise eşyalara ve çevresindekilere zarar vermesi gibi kusurlu davranışlarının varlığı ve ağırlığı değerlendirilerek erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna, bu kusur durumuna göre erkeğe tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğuna, ayrıca tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha yüksek maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğine karar verilerek hüküm kısmen bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince, davalı kadına “kadının rahatsızlığının erkeğe söylenmemesi, kadının hastalığının akut döneminde çevresine ve eşyalara zarar vermesi ve sürekli kendi anne ve babasının evine gitmek istemesi” vakıaları, davacı erkeğe de “ sadakat yükümlülüğünü ihlâl” vakıaları kusur olarak yüklenmiş, davacı erkek ağır davalı kadın ise az kusurlu tespit edilerek davanın kabulüne, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına ve her iki taraf lehine de maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-İlk derece mahkemesince, erkeğe yüklenen kusurlardan “hts kayıtlarının incelenmesinde dava dışı Ü.T. ile yoğun görüşme yaptığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu” vakıasının ... sarsıcı boyutta kaldığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte erkeğin “kadına kötü davrandığı, rahatsızlığında yeterince ilgilenmediği” sabit olup bu vakıanın da davacı erkeğe yüklenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Davalı kadının ise “eşyalara ve etrafındaki kişilere zarar verdiği” anlaşılmaktadır. Kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre davacı erkek ağır, davalı kadın az kusurludur. Durum böyleyken; mahkemece yapılan kusur oranlaması sonucu itibariyle doğru olup, hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK m.438/son) karar vermek gerekmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkek davalı kadına nazaran ağır kusurludur. Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir(TMK m.174). İlk derece mahkemesince ağır kusurlu erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

5-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple hükmün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle, temyize konu bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25.10.2022 (Salı)