Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8938 E. 2023/175 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davada verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden asıl dava boşanma talebi yönünden konusuz kaldığından asıl davada konusuz kalan boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, boşanma davasının ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevap dilekçesinde; aralarındaki yaş farkı yüzünden büyük sorunlar yaşandığını, sebepsiz kızdığını, kavga çıkarttığını, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, iftara attığını, müvekkilinin arkadaşları ve çevresi ile zaman geçirmesine izin vermediğini, konuşmasını engellediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesine göre boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili 03.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de, lehine 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde;kadının sıksık telefonla başka bir erkekle görüştüğünü, güveninin sarsıldığını, yatağı ayırdığını, evi terk ettiğini belirterek, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 15.05.2018 tarih ve 2016/248 esas, 2018/275 karar sayılı ilamı ile davacı- davalı kadının güven duygusunu sarsacak davranışları, davalı- davacı erkeğin ise davacı- davalıya karşı hakaret ve şiddet içeren eylemleri ve kendi ailesi ile görüşmesine engel olması nedeni ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin davacı- davalı anneye verilmesine, davalı- davacı baba ile kişisel ilişki tesisine, müşterek çocukların her biri için aylık 250'şer TL tedbir, 400'er TL iştirak nafakasına, davacı- davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından; kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı, kişisel ilişki, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek vekili tarafından ise; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, müşterek çocuk ...'ın velâyeti, velâyeti bağlı kişisel ilişki, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 29.04.2021 tarih ve 2019/1220 esas , 2021/661karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk ... yönünden; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5 inci maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve müşterek çocuk ile görüşülmek suretiyle; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velâyeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, tarafların yaşam alanlarının gözlemlenmesi, idrak çağındaki çocuğun serbestçe, etki altında kalmadan oluşturduğu görüşünün alınması ve diğer deliller de gözönüne alınarak velâyet ve kişisel ilişki konusunda müşterek çocuğun üstün yararına uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karşı davada verilen boşanma hükmü, karşı davaya ilişkin harç, yargılama gideri ile vekalet ücretine ilişkin hüküm ile müşterek çocuk ...'in velâyeti istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, müşterek çocuk ...'ın velâyeti, her iki müşterek çocuk yönünden kişisel ilişki, davacı-davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakalar, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasına, ilk derece mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin kadına karşı aşağılayıcı cümleler kullandığı ve şiddet uyguladığı, davacı-davalı kadının ise telefonla aşırı derecede ilgilendiği, sadakatsiz davranışlarda bulunduğu ve kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile karşı davada verilen boşanma hükmü, karşı davaya ilişkin harç, yargılama gideri ile vekalet ücretine ilişkin hüküm ile müşterek çocuk ...'in velâyeti istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekir ise de, karşı davada verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden asıl dava boşanma talebi yönünden konusuz kaldığından asıl davada konusuz kalan boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuk ...'ın velâyetinin davacı- davalı anneye verilmesine, davalı- davacı baba ile kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk ... dava devam ederken 18 yaşını doldurduğundan kişisel ilişki konusuz kaldığından kişisel ilişki hususunda karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuk ... için 250,00 TL tedbir, 650,00 TL iştirak nafakasına, müşterek çocuk ... için 250,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının ...'in 18 yaşını doldurduğu tarihine kadar devamına, davacı-davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı erkek yararına 25.000,00 TL maddî, 23.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

1.Davacı-davalı kadın vekili; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müşterek çocukları yararına hükmedilen nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu, davalı-davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili katılma yolu ile; asıl davanın kabulünün hatalı olduğunu, kusur belirlemesinde hata edildiğini, hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, müşterek çocuk ...'ın velâyetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarının fazla olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalı kadına yüklenen sadakatsizlik ve aldatma vakıasının güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu, davalı-davacı erkeğin eşine sık sık hakaret ettiği ve birden fazla kez kadına fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu , kadın yararına maddî ve manêvi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı-davalı kadının kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminata, reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminata ilişkin ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ilişkin bentlerinin kaldırılmasına, kadın yararına 70.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine ,erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı-davalı kadının sair, davalı-davacı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili; nafakaların ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadına şiddet uygulamadığını, kadının sadakatsiz olduğunu, kadın lehine hükmedilen tazminatların ve kendi tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, kusur belirlemesine ilişkin delillerin takdirinde hata olup olmadığı, tazminatların verilme şartlarının oluşup oluşmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ortak çocuğun velâyetinin kime verilmesi gerektiği ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 182 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.