Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8984 E. 2023/90 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusurun belirlenmesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın hüküm altına alınıp alınmayacağı ve miktarı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliği içerisinde kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, alkol kullandığı ve bu eylemleriyle düşüğe sebebiyet verdiği, davacı-karşı davalı kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı; bu nedenle de evlilik birliğinin davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla temelinden sarsıldığı kabul edilerek, davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin sürekli alkol kullandığını, müvekkiline kötü muamelede bulunduğunu, küfür ve hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, toplum ve aile içerisinde aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğunu, tehdit ettiğini, davalı karşı davacı erkek hakkında bu nedenle ... Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde mahkumiyet kararı verildiğini, müvekkilinin fiziksel şiddet nedeni ile rapor alarak evden ayrıldığını, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların tekrardan bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, müşterek çocuklardan ... için aylık 500,00 TL, ... için aylık 400,00 TL, ... için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının iddialarının asılsız olduğunu, davacı karşı davalı kadının müvekkiline hakaret ettiğini, küçük çocukları evde tek bırakarak gece işe gittiğini, müşterek çocuklara şiddet uyguladığını, müvekkilinin davacı-karşı davalı kadının başka bir erkek şahıs ile mesajlaşmasını yakaladığını, ancak çocuklar hatırına affettiğini, karşı tarafın telefonunu elinden aldığını, telefon kullanmamasını istediğini, ancak karşı tarafın kardeşi ...'e müvekkilinin bilgisi dışında tekrardan telefon aldırdığını, müvekkilinin söz konusu telefon olayından sonra içinde bulunduğu kötü durumdan kurtulmaya çalışırken karşı tarafın çocukları da alarak ... iline gittiğini, müvekkilinin de karşı taraf ile birlikte yaşamak istemediğini belirterek karşı tarafın açmış olduğu davanın reddi ile kendi açmış oldukları davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalı kadından alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin, evlilik birliği içerisinde davacı-karşı davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu hususun tanık beyanları ve dosya içerisinde yer alan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/277 Esas 2017/15 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğu, ayrıca davalı-karşı davacı erkeğin, davacı karşı davalı kadına hakaret ve küfür ettiği, alkol kullandığı, uyguladığı fiziksel şiddet neticesinde düşüğe neden olduğu tanık beyanları ile sabit olduğu, davacı karşı davalı kadının ise kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, böylelikle de evlilik birliğinin davalı karşı davacı erkeğin tamamen kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığının kabulü ile davalı karşı davacı erkeğin davasının reddine, davacı karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları 27.06.2003 doğumlu ... ve 10.05.2009 doğumlu ...'nın velâyetinin müşterek çocukların halen baba yanında kalıyor olması, bulunduğu ortama alışmaları, müşterek çocukların duruşmada alınan beyanları ve müşterek çocukları üstün menfaati de dikkate alınarak takdiren davalı-karşı davacı babaya verilmesine, tarafların müşterek çocuğu 10.07.2014 doğumlu ...'nin velâyetinin müşterek çocuğun halen anne yanında kalıyor olması, bulunduğu ortama alışması, bilirkişi raporu ve müşterek çocuğun üstün menfaatleri de dikkate alınarak takdiren davacı-karşı davalı anneye verilmesine, müşterek çocuk ... için aylık 200,00 TL tedbir, 350,00 TL iştirak nafakasına, davacı karşı davalı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir, 350,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı karşı davalı kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, tazminatlara kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı tanıklarının beyanlarını kabul etmediklerini, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda karşı tarafın ağır kusurlu olduğunu, tazminatların çok yüksek olduğunu, maddî durumunun iyi olmadığını, nafaka ve tazminatların kaldırılması gerektiğini belirtilerek; kusur belirlemesi aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin yaşı nedeniyle yeniden evlenme şansı bulunmadığı, müvekkilinin boşanma nedeni ile psikolojik olarak olumsuz etkileneceği, mevcut ve beklenen menfaatleri nazara alınarak maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu belirtilerek; tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve dosya kapsamına göre,davalı-karşı davacı erkeğin ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin asıl davada tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine dair kararın da usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir ile yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu, davalı-karşı davacının boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olması nedeni ile lehine maddî-manevî tazminata hükmedilemeyeceği anlaşıldığı gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davacı karşı davalı kadın vekili tarafından katılma yolu ile temyiz dilekçesi ile istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kimden kaynaklandığı, davacı karşı davalı kadın yararına hüküm altına alınan tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 166 ncı 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.