Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9003 E. 2023/984 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, velayet, nafaka ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin istinaf aşamasında vekâletname sunarak davaya dahil olduğu ve kesin hüküm elde edilmeden önce vekâletname ibraz ettiği gözetilerek, davacı lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan karar vekâlet ücreti yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili ve davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde; davalının Türkmenistan uyruklu olduğunu, aralarında sosyal ve kültürel sorunlar olduğunu, davalının ailesini özlediği için Türkmenistan'a gitmek istediğini ayrıca sinirsel problemleri olduğunu, sakinleştirici ilaçlar kullandığını, devamlı kendisi ile kavga ettiğini, birlikte olmadığını, çocuğu kaçırmakla tehdit ettiğini iddia ederek, evliliğin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve müşterek çocuğun velâyetini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesi ve mevcut delil durumu itibariyle tarafların evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte herhangi bir olayın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı asıl istinaf dilekçesinde; davanın reddine dair kararın hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tanık beyanlarından ve dosyadaki mesaj kayıtlarından anlaşılacağı üzere, davalı ile aralarındaki evlilik ilişkisinin fiilen sona erdiğini, belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; davalının davacıyı müşterek çocuk ile tehdit ettiği, sürekli olarak tartışma çıkardığı, davacıyı istemediği, Türkmenistan'a döneceğini söylediği kusurlarının ispatlandığı, buna göre, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı erkeğin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, davanın kabulüne karar verilmiş olduğundan, harç ve yargılama giderleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davalıya yüklenmiş, ancak davacı vekili karar tarihinden sonra ve istinaf aşamasında vekâletname sunduğundan davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmemiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı erkek vekili; tedbir ve iştirak nafakaları, velâyet, ortak çocukla kişisel ilişkinin süresi, vekâlet ücreti yönlerinden hükmün bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı kadın; davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek aleyhine olan tüm yönlerden hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin bulunup bulunmadığı, boşanma davasının kabulü, tedbir ve iştirak nafakaları, velâyet, kişisel ilişkinin süresi ,davacı lehine vekâlet ücreti hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadının tüm, davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı erkek kendini vekille temsil ettirmemiş sonrasında istinaf aşamasında davacı erkek vekili dosyaya vekâletname sunarak davaya dahil olmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekili karar tarihinden sonra ve istinaf aşamasında vekâletname sunduğundan davacı erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyeceğine karar verilmiştir. Davacı erkek vekilinin kesin hüküm elde edilmeden önce vekâletname ibraz ederek davaya dahil olduğu dikkate alındığında davacı erkek lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekâlet ücreti takdir edilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden davacı erkek yararına BOZULMASINA,

2.Davalı kadının tüm, davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.