"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1638 E., 2022/1080 K.
DAVA TARİHİ : 29.11.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/237 E., 2021/442 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesi gönderme kararı gereği kesinleşen kısımlar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakası, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin manevî tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, hakaret ve tehdit ettiğini, agresif olduğunu, ortak konutun eşyalarına zarar verdiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, yatağını ayırdığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevini ihmal ettiğini, erkeğin ailesine kötü davrandığını, hakaret ettiğini, kadının kardeşlerinin erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını ancak kadının bu duruma sessiz kaldığını iddia ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2019 tarihli ve 2017/707 esas, 2019/535 karar sayılı kararı ile erkeğin, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, kadını küçümseyerek ve azarlayarak konuştuğu, agresif bir yapıya sahip olduğu ve bu sebeple ortak çocuklarla kadın üzerinde korku oluşturduğu, kadının ise erkeğin annesi hakkında olumsuz konuşmalara yaptığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyete ilişkin alınan beyanları, yaşları ve ihtiyaçları, sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları ve ihtiyaçları dikkate alınarak her biri yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakası, boşanmakla kadının yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve iştirak nafakasının miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi, tedbir nafakası talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmemesi yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ve 2019/1713 esas, 2021/564 karar sayılı kararı ile davacı kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında tedbir nafakası talebinde bulunulmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı kadının bu talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma, yargılama gideri, vekâlet ücreti kısımları hariç olmak üzere kaldırılmasına, gerekçede belirtildiği üzere işlem yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, taraf vekillerinin diğer istinaf başvurularının şimdilik incelenmesine yer olmadığına kesin olmak üzere karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi gönderme kararı içeriği dikkate alınarak istinafa konu edilmeyerek kesinleşen kısımlar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, önceki kararda belirlenen kusur belirlemesi ve diğer yönlere ilişkin inceleme yapılmadığından önceki hükmün aynen tesisine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakası, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ikisinin de öğretmen olduğu, gelirlerinin denk olduğu dikkate alınarak kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarları ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile kusur durumu dikkate alındığında çok az olduğu, kadının tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurunun olmadığı, kadının ise tam kusurlu olduğu, tam kusurlu olan kadın yararına tazminata hükmedilmesi ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ortak çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesi ve velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesine karşı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmadığı ve kadına yüklenen kusurlu davranışların kesinleştiği, kadına yüklenecek başkaca kusurlu bir davranışın bulunmadığı, yatağını ayıran tarafın kadın olduğunun ispatlanamadığı, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların ise ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulünün isabetli olduğu, alınan sosyal inceleme raporu içeriği ve çocukların beyanları dikkate alındığında velâyet düzenlemesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi ilk kararının boşanma yönünden taraf vekillerince istinaf edilmediği, tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte sona erdiği ancak İlk Derece Mahkemesi ikinci kararında ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca iştirak nafakası infaz tarihinin de boşanma hükmünün kesinleştiği tarih olarak gösterilmemesinin infazda tereddüt oluşturacağı, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının ise tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ortak çocukların ihtiyaçları dikkate alındığında az olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının oluştuğu, ancak kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, paranın alım gücü, dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin isabetli olduğu, ancak boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı dava tarihinden geçerli olmak üzere tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde ve boşanma hükmünün kesinleştiği 08.09.2019 tarihinde sona ermek üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile boşanma hükmünün kesinleştiği 10.09.2019 tarihinden başlamak ve tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği 10.09.2019 tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde belirtilen itirazları tekrar ettiği belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî tazminat, manevî tazminat ve tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince hüküm fıkrasının 1-a bendinde "...boşanma hükmünün kesinleştiği 08.09.2019 tarihinde sona ermek üzere..." ibaresinin, 1-b bendinde "...boşanma hükmünün kesinleştiği 10.09.2019 tarihinden başlamak..." ibaresinin, 1-c bendinse ise "...boşanma hükmünün kesinleştiği 10.09.2019 tarihinde sona ermek üzere..." ibaresinin yer aldığı, üç bent arasında boşanma hükmünün kesinleştiği tarih itibariyle çelişki yaratıldığı gibi somut olayda taraflar arasındaki boşanma ilamının 09.09.2019 tarihinde kesinleştiği, belirtilen çelişki ve yanlışlığın bozmayı gerektirdiği, ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının boşanma hükmünün kesinleşme tarihi yönünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1-a, 1-b v 1-c bentlerinin hükümden çıkartılarak yerine 1-a bendi yerine "Velayeti anneye verilen ortak çocuklar 02.03.2008 doğumlu Delfin Melis ve 23.08.2012 doğumlu ... Pırıl için, mahkemece dava tarihinden geçerli olmak üzere (mahkemece hükmedilen 300,00'er TL tedbir nafakaları ile tahsilde tekerrür etmemek) ve boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2019 tarihinde sona ermek üzere, TMK'nın 169. maddesi gereğince ayrı ayrı takdiren 400,00'er TL tedbir nafakasının, davalı erkekten alınarak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin tedbir nafakası talebinin REDDİNE" ibaresinin, 1-b bendi yerine "Velayeti anneye verilen ortak çocuklar 02.03.2008 doğumlu Delfin Melis ve 23.08.2012 doğumlu ... Pırıl için, TMK'nın 182. maddesi gereğince boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2019 tarihinden başlamak (ve mahkemece hükmedilen iştirak nafakası hükümleri ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) ayrı ayrı takdiren 500,00'er TL iştirak nafakasının, davalı erkekten alınarak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı kadına VERİLMESİNE" ibaresinin, 1-c bendi yerine ise "Davacı kadın lehine dava tarihi olan 29.11.2017 tarihinden başlamak, boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2019 tarihinde sona ermek üzere takdiren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının, davalı erkekten alınarak davacı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin tedbir nafakası isteğinin REDDİNE" ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.